Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), makro ve mikro ekonomik verileri küresel ve ulusal ölçekte titiz bir çalışmayla bir araya getirdiği, bu nedenle sektörün yanı sıra tüm ekonomi çevrelerinin de ilgiyle takip ettiği İnşaat Sektörü Analizi’nin Temmuz 2019 sayısını yayımladı.
“Sırada Ekonomi Var“ başlıklı İnşaat Sektörü Analizi’nde; Türk müteahhitlik firmalarının, son dönemde yurt içinde artan zorluklar üzerine yurtdışına daha çok yoğunlaştığı vurgulanarak, “Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri’nde 2019 yılı Ocak- Haziran döneminde 5,1 milyar ABD Doları tutarında toplam 109 proje üstlenilmiştir. Böylece bugüne kadar üstlenilen proje sayısı 9 bin 700’ü aşarak toplam proje tutarı 386 milyar ABD Doları’na ulaşmıştır” denildi.
Sektörün son dönemde çok sayıda ülkede proje takibine ağırlık verdiği kaydedilen raporda, “Mevcut tablo, bu yıl sektörün yurt dışında 10 bininci projesini üstleneceği ve yeni proje tutarında 2018’de yakaladığı 20 milyar ABD Doları düzeyine tekrar ulaşacağı şeklinde yorumlanmaktadır” ifadesine yer verildi.
“Katma değeri yüksek projelere ihtiyaç var”
Raporda, “Müteahhitlerimizin katma değeri yüksek projelerde yer almasının temin edilmesi bir diğer öncelikli hedeftir. Uluslararası pazarlardaki konumumuzu daha da güçlendirmemiz için firma ölçeklerinin büyütülmesi ile firmalarımızın ortak iş yapma bilincinin artırılması ve teknik müşavirlik sektörümüzün de desteklenerek güçlendirilmesi önem taşımaktadır” değerlendirmesi de yapıldı.
“Dünya”, “Türkiye” ve “İnşaat Sektörü” ana başlıkları altında toplanan 28 sayfalık Türkiye Müteahhitler Birliği İnşaat Sektörü Analizi’nde özetle şu tespitlere yer verildi:
KONJONKTÜR DOĞRU DEĞERLENDİRİLİRSE DAHA OLUMLU BİR TABLO ÇİZİLEBİLİR: ABD ve Avrupa Merkez Bankalarının parasal genişlemeye dönük kararları, konjonktürün doğru değerlendirilmesi halinde Türkiye’nin önümüzdeki bir yıllık süre için telaffuz edilen yaklaşık 177 milyar ABD Doları tutarındaki dış yükümlülüğünü hem daha kolay hem de daha ucuza yenileyebilmesinin, dolayısıyla kur ve enflasyon tarafında daha olumlu bir tablonun oluşmasının önünü açabilecektir. Bu anlamda fonlama açısından küresel görünüm de olumlu beklentiler sunarken Türkiye’nin fırsatları değerlendirmesi gerekecektir.
SEKTÖRDE DARALMA SÜRÜYOR: Ekonominin lokomotifi olan inşaat sektöründe geçen yıl başlayan daralma bu yılın ilk çeyreğinde de sürmüştür. 2018 yılının son iki çeyreğinde %5,6 ve %8,7 oranında küçülen sektör, bu yılın ilk çeyreğinde de %10,9 düzeyinde daralmıştır. TÜİK’in Ocak- Mart 2019 GSYH verileri, ana sektörler kapsamında en fazla daralmanın inşaatta gerçekleştiğini ortaya koymuştur. Son üç aylık inşaat faaliyetlerine ilişkin alt endeks ise, 2018 yılı Ocak ayında 95,6 iken Eylül’de 61,5’e gerilemiş ve Aralık ayında 59,9 olmuştur. Sektördeki daralmanın bir göstergesi olan endeks, 2019 yılı Haziran ayında ise 55,4 düzeyine inmiştir.
6 BİNE YAKIN DOSYANIN TEMMUZ AYINDA SONUÇLANMASI BEKLENİYOR: Yüksek maliyet artışları nedeniyle işleri durma noktasına gelen ve iflasa sürüklenen yükleniciler için getirilen tasfiye/devir/süre uzatımı düzenlemesi ile ilgili ciddi belirsizlikler ve sıkıntılar yaşanmaktadır. Daha önceki benzer uygulamalardan farklı olarak, bu kez işveren idarelere yapılan başvuruların değerlendirilmesinde Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın görüşünün alınması şartı getirilmiştir. Bu çerçevede Hazine ve Maliye Bakanlığı’na iletilmiş sözleşme tutarı yaklaşık 170 milyar TL olan 6 bine yakın dosyanın başvurularının Temmuz ayı içinde sonuçlandırılması beklenmektedir. Ayrıca benzer sıkıntıların bir daha yaşanmaması için önümüzdeki döneme yönelik olarak; hem idareleri hem firmaları mağdur etmeyecek, piyasadaki fiyat dalgalanmalarını adil biçimde yansıtacak gerçekçi bir fiyat farkı hesap yöntemi belirlenmesi sektörün öncelikli talepleri arasında yer almaktadır.
YAPISAL REFORMLAR UYGULAMAYA KONULMALI: Seçimlerin tamamlanması ve ABD ile S-400 konusunda kaydedilen gelişmeler ile siyasi belirsizlikler kısmen de olsa geride bırakılırken; sıra ekonomideki sorunların çözümü için atılacak adımların seçimine ve atılmasına gelmiştir. Ekonominin verimli ve şoklara karşı dayanıklı hale getirilmesi amacı taşıyan orta ve uzun vadeli yapısal reformların uygulamaya konulması gerekmektedir.
TÜRK BANKALARI DAHA ETKİN TANITILMALI : Müteahhitlerimizin yurt dışında son dönemde çok sayıda pazarda teminat mektubu ve kontr-garanti sorunu artmıştır. Çözüm için Türk bankacılık sistemi ile Türk bankalarının etkin tanıtımının yapılarak, bankalarımızdan alınacak teminat mektuplarının bu pazarlarda doğrudan kabul edilmesini sağlayacak adımlar atılması ve konunun resmi temaslarda gündeme getirilmesi önemlidir.
RUSYA’DA YENİDEN 5-6 MİLYAR DOLAR: Rusya, 1972 yılından bu yana müteahhitlerimizin tüm yurt dışı projelerinden aldığı %19,7’lik payla lider konumunu sürdürmektedir. Rusya’da kısa sürede 2012-2015 yıllarındaki ortalama 5 – 6 milyar ABD Doları/yıl potansiyel proje tutarına yaklaşılmasının mümkün olduğu öngörülmektedir.
IRAK’IN YENİDEN İMARINDA ÖNEMLİ PAY ALINABİLİR: Irak’ta “barış ekonomisi”nin devreye girmesi büyük önem taşımaktadır. Bu çerçevede Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) tarafından Bağdat’ta “Irak’ın Yeniden İmarı için Türkiye – Irak İnşaat Forumu” düzenlenmiştir. Forum’un ikincisinin Türkiye’de düzenlenmesi yönünde çalışmalar sürmektedir. Türk müteahhitlerinin Irak’ta birikmiş alacaklarının ödenmesi ve mevcut projelerinin tamamlanması ile savaşın ardından başlaması beklenen yeniden imar çalışmalarından geçmişten gelen ortak çalışma deneyimi kapsamında önemli pay alabileceği değerlendirilmektedir.
2,5 TRİLYONLUK AFRİKA PAZARI: Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşması’nın 7 Temmuz’da yürürlüğe girmesiyle; 1,2 milyar insanın yaşadığı 2,5 trilyon ABD Doları ekonomik büyüklüğe sahip dünyanın en büyük ticari pazarı devreye girmiştir. Bu gelişme, inşaat sektörünün son dönem potansiyel pazar olarak yakından takip ettiği kıtada Türk ürünlerinin dolaşımını ve yaygınlaşmasını kolaylaştırarak bölgede proje üstlenen müteahhitlerimizi girdi akışında destekleyebilecektir.
JAPONYA’YLA ÜÇÜNCÜ ÜLKELERDE İŞBİRLİĞİ: Son dönemde üçüncü ülkelerde işbirliği girişimleri kapsamında başta Afrika ve Avrasya olmak üzere Türk firmalarının girişimcilik yeteneği ile yerel pazar bilgisinin, Japonya’nın finansman imkânları ve teknolojisiyle buluşturulması hedeflenmektedir. Bunun için TMB tarafından Japon Bakanlık, kuruluş ve firmaları ile birlikte çeşitli etkinlikler gerçekleştirilmiştir. KONUT FİYATLARI DÜŞÜYOR: Türkiye genelinde konut fiyatları ve stok erime hızı düşmektedir. 2019 yılı sonuna kadar uzatılan vergi teşviğine rağmen yılın ilk yarısında konut satışlarında gerileme artmış, ekonomideki belirsizlik ortamı arz ile talebin buluşamadığı tabloyu oldukça belirgin kılmıştır. Türkiye’de halen konut ihtiyacı mevcut iken satışlardaki bu durum, yüksek faiz nedeniyle alıcıların birikimlerini mevduatta değerlendirmesi, düşen alım gücü ve geleceğe yönelik endişelerin bir sonucu olarak açıklanmaktadır. Sektör temsilcileri belirsizliklerin ortadan kalkması ve finansman koşullarının iyileşmesi halinde ancak yılın son çeyreğinde konut segmentinde toparlanma beklentisini dile getirebilmektedir.