İç Ortam Hava Kalitesi Hayati Önem Taşıyor!
30 yılı aşkın süredir inovatif Atmosferik Hava Filtrasyonu ve Basınçlı Hava Sistemleriyle endüstrilerin ihtiyacına uygun çözümler sunan Mikropor’un Bölge Satış Müdürleri Burak Öztürk ve Cem Dukan pandemi ortamında hayati önem taşıyan “iç ortam hava kalitesi”ni artırmak için alınacak önlemleri, HVAC 360 okurlarıyla paylaştı.
Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID 19 salgını ile yaşamayı öğrendiğimiz bu günlerde virüsten korunmak için aldığımız önlemler çoğu zaman bireysel çabalarımız ile sınırlı kalıyor. Çeşitli verimlilikte solunum maskesi kullanarak ve fiziksel mesafe kurallarına uyarak, yeni normal hayatımıza alışmaya çalışıyoruz. Ancak bireysel olarak alınan önlemler kadar iç ortam hava kalitesi için alınacak önlemler de hayati önem taşıyor. Kapalı ortamlarda havada asılı kalan virüs ve bakterilerin solunum yoluyla enfeksiyon riskini artırmaması için iç ortam havasının “Yüksek Verimlilikte Partikül Tutma” özelliğine sahip HEPA (H13/H14) filtrelerden geçirilerek şartlandırılması gerekiyor.
COVID 19, damlacık ve yüzey teması ile yayılıyor
Bilinen diğer virüsler gibi güçlü bir patojenik yapıya sahip olan COVID 19, standart varsayımlara göre hem büyük hem de küçük damlacıklar ( hapşırma, öksürme veya konuşma sırasında yayılan parçacıklar) ve yüzey teması (el-el, el-yüzey vb.) ile yayılıyor. Öksürme, hapşırma, konuşma ve nefes alma gibi eylemler ile ortam havasına aktarılan partiküller, havada yayılarak insan sağlığına zarar veriyor.
%100 taze hava salgının yayılma riskini önlüyor
Kapalı alanlardaki HVAC sistemleri, havayı, çoğunlukla devir daim yöntemiyle sirküle ettiği için salgının başka insanlara bulaşması riskini artırıyor. Enfeksiyon zincirini kırmak için patojen geçişini havayolu ile sınırlamak, mümkünse tamamen yok etmek bu süreçte oldukça kritik hale geliyor. Özellikle alışveriş merkezleri, oteller, ofisler, spor salonları ve plazalar gibi kapalı alanda kalabalık kitleleri barındıran yapılarda %100 taze hava sağlanarak yaşam alanlarında hava kalitesini artırmak, solunum yoluyla enfekte olma riskini minimize ediyor ve salgının yayılma riskini önlüyor.
“Yüksek Verimli Filtreler” ile ortam partiküllerden arındırılıyor
Bu tür toplu yaşam alanlarında hava dağıtımını sağlayan klima santrallerindeki yetersiz filtre kademe yuvaları, düşük fan statik basıncı ve yetersiz miktardaki partikül filtrasyonu, insanlarda toz alerjisi ve astım semptomlarına neden oluyor. Klima santralleri, atmosferden alınan temiz havayı, ne yazık ki kapalı ortam havası ile karıştırıp, belirli filtre kademelerinden geçirerek tekrar alana veriyor. Bu nedenle hastane, otel, AVM, okul, ofis, temiz oda uygulamaları ve daha birçok endüstrinin iklimlendirme sistemlerinde tercih edilecek “Yüksek Verimli Filtreler” ile etkili bir hava filtrasyonu yapılarak bu risklerin minimum seviyelere çekilmesi ve ortama partiküllerden arındırılmış havanın verilmesi gerekiyor.
Klima Santrali filtreleri normalden daha erken değiştirilmeli
ASHRAE ( Amerikan Isıtma, Soğutma ve Havalandırma Mühendisleri Derneği ), Nisan ayında yayınladığı “ASHRAE Position Document on Infectious Aerosols” adlı bilgilendirme metninde, “Klima Santrallerinin mümkün olan en yüksek verime sahip filtre kademeleri ile yenilenmesini veya ortamda HEPA verimliliğine sahip filtreleri bulunan taşınabilir oda temizleyicilerin kullanılması gerektiğini açıklıyor. Ayrıca REHVA (Federation of European Heating, Ventilation and Air Conditioning Associations) da COVID 19 kılavuz belgesinde, klima santrali filtrelerinin normal periyodundan daha erken değiştirilmesi ve mümkün olan en yüksek verimliğe sahip filtrelerin kullanılması gerekliliğini vurguluyor.
ANTIMIC kaplı filtreler sağlıklı yaşam alanları sunuyor
İçinde bulunduğumuz salgın ortamında AHU/ASU dönüşüm havalarındaki kontaminasyonu etkisizleştirmek ve besleme havasındaki konsantrasyonu düşürmek oldukça önemli. Bunun için HVAC Sistemlerinde kullanılan yüksek verimlilikteki filtreler, Sabancı Üniversitesi tarafından geliştirilen ve Mikropor tarafından filtrasyon uygulamalarında tercih edilen son derece etkili Nano bazlı, ANTIMIC (antimikrobiyal/biyosidal solüsyon) ile kaplanarak kapalı ortamlarda sağlıklı yaşam alanları sağlıyor. Özellikle geri dönüşüm havasının engellenemediği, limitli ısıtma veya soğutma kapasiteleri bulunan hava sistemlerinde ya da ortamlarında, içerideki partikül ve virüs konsantrasyonunun artmasına engel olmak amacıyla HEPA (High Efficiency Particulate Air) filtrelerin kullanılması gerekiyor. Bilinen virüslerin boyutları 20 nm (0,02 mikron) ile 500 nm (0,5 micron) aralığında değişirken, dairesel yapıda olduğu bilinen COVID 19 virüsünün ortalama 125 nm (0.125 micron) boyutunda olduğu biliniyor. H13 verimliliğindeki HEPA filtre EN1822 standardına ve MPPS (Most Penetrating Particle Size) büyüklüğüne göre %99.95 oranında verimlilik sağlıyor.
MPPS; filtre arkasına en çok geçebilen partikül boyutu anlamına geliyor ve
0.17-0.20 micron aralığında kabul ediliyor. H13 verimliliğindeki HEPA filtrelerin en düşük (%99.95) verimlilikte olduğu partikül boyutu bu aralıkta yer alıyor. Bu verim değeri, daha küçük ve daha büyük partiküller için daha yüksektir. Filtrasyonda difüzyon (diffusion) etkisi olarak tanımlanan bu durumda filtrenin, 0.125 micron büyüklüğündeki partikülleri tutma oranı daha yüksek hale geliyor (yaklaşık %99.99).
Türkiye’nin ilk H13 HEPA Filtreli Hava Temizleyicisi “Mia Air”
30 yılı aşkın süredir inovatif HEPA ve ULPA filtrelerinin yanı sıra basınçlı hava sistemleriyle de endüstrilerin ihtiyacına uygun çözümler sunan Mikropor, yenilikçi ürünleri ile sektöre yön vermeye devam ediyor. Mikropor’un geçtiğimiz aylarda piyasaya sürdüğü “Mia Air Hava Temizleyici” (www.mia-air.com), Türkiye’nin ilk H13 HEPA filtreli yerli üretim hava temizleyicisi olma özelliği taşıyor. Mia Air, havada bulunan ultra ince partikülleri %99,97 oranında hapsederek, kapalı ortamlara temiz hava sağlıyor; sağlıklı ve konforlu yaşam alanları sunuyor.
Burak Öztürk – Bölge Satış Müdürü
Cem Dukan- Bölge Satış Müdürü