Jeotermal Tesislerin Çalışmasını Yavaşlatmak Bile Yanlıştır!
Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) tarafından jeotermal enerji üreticilerine beyan edilen üretimin ‘YAT TALİMATI’ ile geçici durdurulma kararı milli enerji kapasitemize zarar vermektedir.
Enerji santrallerinde uygulanabilen geçici elektrik üretimine ara vermenin jeotermal tesislerde teknik donanıma ve yatırıma önemli oranda zarar verdiğini belirten Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER) Başkan Yardımcısı Ali Karaduman: “Jeotermal enerji ülkemizin önemli milli enerji kaynaklarından biridir. Enerji üretiminin, tüketim fazlası oluşması durumunda en son seçenek jeotermal enerji tesislerinin periyodik bakımlar dışında geçici olarak kapatılması olmalıdır. Jeotermal enerji tesisleri mühendislik tekniği açısından üretime ara verirse çok önemli zararlarla karşı karşıya kalınabilir” dedi.
Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER) Başkan Yardımcısı Ali Karaduman TEİAŞ’ın elektrik üretim fazlası nedeniyle jeotermal enerji tesislerini geçici olarak kapatma kararına karşı şu açıklamalarda bulundu:
Yenilenebilir enerji seçenekleri arasında jeotermal enerji sürdürülebilir ve uzun ömürlü olması özelliğiyle oldukça önemli ve doğaya uyumlu bir enerji kaynağıdır. Türkiye’nin yıllık enerji üretimi kapasitesindeki jeotermalin payı 1.595 megavat’tır.
Dönemsel olarak değişen elektrik enerjisi üretiminin kapasitesindeki fazlalığı dengelemek için TEİAŞ tarafından öngörülen elektrik santrallerine bildirilen kapatma süreçleri jeotermal enerji üretim tesisleri için uygun değildir. Jeotermal enerji santrallerinin teknik olarak üretim metodolojisi bu tür kısa süreli kapatıp açmalarda çok ciddi sorunlara yol açmaktadır.
Jeotermal enerji kaynağının bulunduğu bölgelerde, direkt ya da dolaylı olarak elde edilebilen bir enerji türüdür. Isıtma, soğutma, elektrik üretimi, mineral üretimi, kaplıca amaçlı kullanım gibi farklı uygulama alanlarına sahip olan jeotermal enerji ülkemiz için oldukça önemli bir yenilenebilir enerji kaynağıdır.
YENADER Başkan Yardımcısı Ali Karaduman, jeotermal enerji santrallerini anlık kapatmak yerine alternatif olarak sistemin öngörülebilir yürütülmesi için yapılması gerekenleri şu şekilde açıkladı:
YAT Talimatı’nda, öncelikli olarak doğal gaz santralleri, kömür santralleri, hidro elektrik santralleri, rüzgâr santralleri, biyo-gaz ve jeotermal santralleri olarak sıralı kapama yapılmalıdır. Santraller içinde jeotermaller YAT sıralamasında en sonda olmalıdır. Bu kapanma çevre kirliliği ve rezervuara vereceği zarar nedeniyle uygulamadan acilen kaldırılmalıdır. JES’ler de buhar doğrudan kuyulardan temin edilip reenjekte kuyuları kullanılan santrallerde kapasitesinin 10/100 kuyunun aynı anda devreden çıkartılması durumunda buhar çevreye ciddi zarar verir bu zarar düşünülüp hareket edilmelidir.
Jeotermal elektrik santraller YAT talimatına kesinlikle dâhil edilmemesi gerekir.
Tüm yenilenebilir enerjilerin ortak özellikleri çevreye dost, sürdürülebilir ve yerli kaynaklardan elde edilebilir olmasıdır. Bu sayede, tüm dünya ile birlikte ülkemizde de artışa geçen enerji ihtiyacına yönelik, çok yüksek fiyatlara ithal ettiğimiz fosil enerji kaynaklarına alternatif olarak öne çıkıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ile yerli enerji üretimi sağlanabilir, çevre kirliliği en aza indirilebilir ve sosyo-ekonomik açıdan büyük bir düzelme ve ilerleme sağlanabilir.
Jeotermal enerji doğal olduğu için temiz bir enerji kaynağıdır. Jeotermal enerji ısıtma, soğutma, tarım, elektrik gibi birçok alanda kullanılabilir. Güneş ya da rüzgar enerjisi gibi hava durumuna bağlı olmaması, maliyetinin yüksek olmaması ve üretim esnasında çok geniş tesislere ihtiyaç duyulmaması jeotermal enerjinin tercih edilme sebepleri arasındadır.