Türkiye çelik boru pazarının lideri Borusan Mannesmann, sürdürülebilirlik alanında çalışmalarını hızlandırdı. Bu konuda farklı başlıklarda yürütmeye başladığı projeler ve işlerle hedefleri doğrultusunda ilerleyen şirket son olarak Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’ndan (TSKB) 20 milyon dolar tutarında finansman sağladı. Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda kullanılacak tek parçadan oluşan kredi ile Borusan Mannesmann kadın istihdamı, sera gazı azaltımı, atık yönetimi çalışmalarını hızlandıracak.
Sektörde ilke imza atacak
Sürdürülebilirlik konusunda gerçekleştirdiği çalışmalar kapsamında Borusan Mannesmann, kendi sürdürülebilirlik raporunu hazırlayan sektöründeki ilk şirket olmaya hazırlanıyor. GRI kriterlerine uygun olarak hazırlanan rapor ile şirket, bu konuda diğer kurumlara da ilham vermeyi amaçlıyor.
“Çevresel Sürdürülebilirlik altında Döngüsel Ekonomi ve Sera Gazı Emisyonları”, “Değer Zinciri altında Değişen Müşteri Beklentileri ve Tedarik Zinciri Sürdürülebilirliği”, “Çalışma Koşulları ve İSG”, “Ürün ve Süreç İnovasyonu”ndan oluşan 4 ana başlıkta çalışmalarını yürüten şirket, atık miktarını ve sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltmayı hedefliyor.
CDP’ye yanıt veren ilk çelik boru şirketi oldu
Küresel çapta büyük şirketlerin karbon salınımı yönetimini şeffaf bir biçimde paylaştığı çevre raporlama sistemi Karbon Saydamlık Projesi’nin (Carbon Disclosure Project -CDP) İklim Değişikliği ve Su Programı’na da yanıt veren Borusan Mannesmann, iklim krizi ve su krizine karşı faaliyet ve stratejilerini paylaştı. Şirket böylelikle 2021 yılında Türkiye’de CDP’ye yanıt veren çelik boru sektöründeki ilk şirket oldu.
Borusan Mannesmann, CDP İklim Değişikliği Programı’na yanıt vererek iklim krizi risklerine karşı bir strateji geliştirmeyi ve CDP Su Programı’nın bir parçası olarak iklim krizinin getirdiği en önemli risklerden biri olan su krizine karşı su kullanımı verimliliğini ve azaltımını sağlayarak önlem almayı amaçlıyor.
ISO 14064 ile karbon ayak izini hesaplıyor
Çevresel sürdürülebilirlik kapsamında iklim krizinin önde gelen sebebi olan sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedefleyen Borusan Mannesmann ayrıca ISO 14064 belgesi alarak karbon ayak izini hesaplıyor. Uluslararası bir standart olan ISO 14064 ile doğrudan sera gazı emisyonlarını içeren Kapsam 1, enerji dolaylı sera gazı emisyonlarını içeren Kapsam 2 ve diğer dolaylı sera gazı emisyonlarını içeren Kapsam 3 kategorilerinde emisyonlar hesaplanıyor. Borusan Mannesmann, sera gazının hesaplanması ve doğrulanması ile iklim krizi mücadelesinde daha güvenilir ve kapsamlı bir bakış açısı elde etmeyi hedefliyor. Şirket yakın zamanda dünyanın en büyük kurumsal sürdürülebilirlik inisiyatifi Birleşmiş Milletler Global Compact’in de katılımcıları arasında yer alacak.
Mersin’de 30 bin ağaçlık orman için çalışıyor
Sürdürülebilirlik faaliyetleri ile tüm paydaşlarıyla birlikte Türkiye’ye kalıcı bir armağan bırakmak da isteyen şirket, Orman Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde Borusan Mannesmann Hatıra Ormanı için de çalışmalarını sürdürüyor. Ülkemizde en çok yangın görülen bölgelerden biri olan Mersin’de, yangınlara karşı daha dayanıklı olan kızılçam ağırlıklı 30 bin ağaçlık bir ormanın yeşermesi için Kasım ayında dikim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Farklı noktalara dokunan son derece kapsamlı bir sürdürülebilirlik stratejilerinin olduğunu söyleyen Borusan Mannesmann Genel Müdürü Zafer Atabey, sürdürülebilirlik yolculuklarında daha sağlam adımlarla ilerleyeceklerini ifade ediyor: “Bu alanda elimizde bulunan yol haritasıyla önümüzdeki süreçte iklim krizi ile mücadele etmek ve ekolojik dengenin korunmasına katkı sağlamak için sera gazı salımını yüzde 20 ve atık azaltımını yüzde 30 seviyelerine getirmeyi hedefliyoruz. Sektörümüzün öncü kurumu olmanın getirdiği sorumluluk ile uzmanlık alanımızın ötesine geçen çalışmalarımızla ülkemize değer katmayı sürdüreceğiz.”
Doğadan ilham alıp, geleceğe ilham veriyor
Borusan Holding ve Grup şirketleri sürdürülebilirliği iş süreçlerinin temel taşı olarak görüp kapsayıcı bir şekilde ele alırken iklim, insan ve inovasyon odak alanlarında çalışmalarını yürütüyor. Odak alanları kapsamında toplumsal cinsiyet eşitliğinden toplumsal faydaya, iklim krizinden biyoçeşitlilik kaybına, yetkinlik kazanımından eşit çalışma şartlarına, iş sağlığı ve güvenliğinden inovasyona kadar birçok konuyu sürdürülebilirlik perspektifinden ele alırken sürdürülebilirliği, paydaş temelli bir yapılanma olarak görüyor ve doğayı da süreçlerimizin içine katarak, tüm yaşam için “fayda” üretmek adına çalışıyor.