İSG Sistemine Proaktif Bakış Açısı
Ünaldı Eğitim ve Danışmanlık kurucusu Gülşah Ünaldı, İSG sisteminde yapılan son revizyonlar ve işletmelerin ISO 45001’e geçişi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ünaldı, yapılan değişikliklerin sisteme proaktif bir bakış açısı getirdiğini söyledi.
“İSG sisteminin tarihçesine baktığımızda meslek hastalıkları hekimliğinin kurucusu Georgius Agricola, İşçi Hastalıkları Araştırması kitabının yazarı Dr. Bernardino Ramazzini’e kadar uzanan uzun bir geçmişi ve hikayesi vardır. Doktor ve bilim adamı, İSG sisteminde yaptıkları çalışmalarında koruyucu hekimlik hizmetleri ile çalışanın işe bağlı sağlık problemlerini mercek altına almaya çalışmışlardır.
Peki bu kadar geçmiş bilgi birikimi olan İSG faaliyetleri neden günümüze gelene kadar gelişmemiş ve kazalar, meslek hastalıkları olmaya /oluşmaya devam etmiştir?
1700 yıllardan sonra artan endüstri devrimi ile işyerlerindeki sağlıksız koşullarda barınma, yeterli beslenmeme, uzun süre çalışma, aşırı yorgunluk, olumsuz çevre koşulları, salgın hastalıklar, vb. toplum sağlığının da bozulmasına sebep olmuş; iş kazaları ve meslek hastalıkları artmaya devam etmiştir.
Endüstri devriminde yaşanan bu olayların ardından ilk yasal düzenlemeler 1802 yılında İngiltere’den gelmiştir. Çalışma yaşı, işe girişlerde sağlık muayenesi ve eğitim gibi düzenlemelerle iş hayatı yazılı kurallar ile yapılandırılmıştır. 1847 yılında da iş müfettişi ve iş yeri denetimleri ile İSG uygulamalarının yerinde denetimi konusunda düzenlemeler getirilmiştir.
Sonrasında Avrupa’da, sanayi ülkelerinde de iş kanunu düzenlemeleri ardı ardına gelmeye başlamıştır.
Ülkemizde de Cumhuriyet Dönemi ile Avrupa’daki düzenlemeler 1926 yılı Borçlar Kanunu, 1930 Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve 1937: 3008 Sayılı İş Kanunu ile iş hayatı kuralları netleşmiştir.
İSG sistemi 1999 yılında İş Sağlığı ve Güvenliği öğrenilmiş derslerin birikimi olarak İngiltere’de OHSAS 1800 standardı olarak yayınlanmıştır. Standart genel olarak işyeri risklerinin değerlendirilmesi, yasal gerekliliklere uyum, acil durumlara müdahale, kaza ve olay araştırma gibi maddelerle hayatımıza girse de işletmelerin iş kazası ve meslek hastalığı oluşumunu önlemek için beklenen iyileştirmeleri sağlayamamıştır.
Dünyanın hızlı değişimi ve gelişimi, dijitalleşme ve teknoloji kullanımı ile başta “kalite” olmak üzere tüm standartlar Risk Odaklı Yaklaşım ile yeniden yapılanmaya ve Annex SL denen yüksek bir yapı ile tüm sektör ve işletmelerde uygulanabilecek bir yapıya getirilmiştir.
Bu yapılanma ardından OHSAS 18001 standardı da değişime ayak uydurarak ISO 45001:2018 İSG Sistemi adı altında yenilenmiş ve kalite, İSG ve çevre üçlüsü ile entegre bakış açısına geçmiştir.
OHSAS 18001 standardının yerini alan ISO 45001 standartı ile işletmeler nasıl bir değişim sürecine girmiştir. İşte eski ve yeni revizyon arasındaki farklar…
OHSAS 18001 İSG sisteminde liderlik kavramının net tanımlanmaması, üst yönetimin ve yöneticilerin sisteme katılım ve teşviğini sorgulayacak maddelerinin standartta olmaması nedeniyle işverenin İSG sistemine yaklaşımını net gözlenemedi.
Sadece Yönetim Temsilcisi tarafından beslenen ve desteklenen eski revizyonda sistemin tüm yükünü İSG profesyonelleri, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Temsilcileri üstlendi.
Onların sistem bilgisi kadar ilerleyebilen bir doküman yapısı olarak dosyalarda kaldı.
45001 sistemin en önemli değişikliği standartta vurgulanan “Liderlik” maddesidir (Madde:5) Liderin hesap verme yetkisi saklı kalmak kaydı ile sisteme tüm süreç liderlerinin sisteme katılım ve teşviğine liderlik eden üst yönetim, bunun için gerekli iletişim kanallarını açmak ve misillemelerden uzak olarak tüm çalışanların görüşlerini almayı taahhüt etti.
OHSAS 18001 sisteminde çalışanın görüş /önerilerinin alınması ve çalışana danışılması gerekliliği konusunda net bir madde olmadığı için üst yönetim İSG kültürünün oluşumunu bu standart maalesef destekleyemedi. Sadece İSG yönetim temsilcisi ve bazı destek süreç liderlerinin çabaları ile tehlike ve ramak kala bildirimlerin alınmasından öteye geçemeyen bir katılımla sınırlı kaldı.
ISO 45001 revizyonu ise iletişim, katılım ve danışmanın tüm seviye ve fonksiyonlarda sorgulanmasını getirdi; çalışanın ve Çalışan Temsilcisinin sistem içindeki rolünü ve etkisini güçlendirdi. Çalışan temsilcilerinin yönetim gözden geçirme toplantılarına, İSG performansının iyileştirilmesi için yapılan çalışmalara, yatırım ve kaynak alımlarında görüşlerin alınmasına ve çalışana danışılarak karar verilmesine giden bir katılım ağı sağladı.
Radikal değişikliklerden bir tanesi de süreçlerin risk ve fırsatların planlaması maddesidir. (Madde:6) Tüm süreçlerde ele alınması planlanan Risk Odaklı Yaklaşım kurgusu ile İSG riskleri de süreçlerin faaliyetleri bazlı ele alınmaya ve planlanmaya başlandı.
OHSAS 18001 sisteminde sadece operasyonel faaliyetlerde tehlike ve risklerin belirlenmesi değerlendirmesi ile yasal gerekliliklerin karşılanmasında öteye gidemedi.
Planlamalarında süreçlerin iş akışından, süreç çalışanlarından, ilgili tarafların ihtiyaç ve beklentilerinden, alt yapı ve iletişim kaynaklarından gelen risklerin değerlendirmeye alınmaması sebebi ile iş ve sağlık bozulmalarının işletmenin her aşamasında planlayamadığı için önleme odaklı yaklaşımdan uzak kaldı.
Oysa ki 45001 sistemi, işletmenin faaliyetlerinde süreç bazlı planlama yaparken değişen koşulları, işçileri, ilgili tarafların beklentilerini, İSG yönetim sisteminin devamlılığını sağlamak için proaktif bir yapı ile yönetilmeyi ve planlanmayı öngördü. Böylece bütünsel bakış açısı ile İSG sistemini işletmelerde içselleştirdi.
Özetle söylemek gerekirse; İSG sistemi 45001 revizyonuna geçerken başta liderle kurgulanan, çalışanların danışma ve teşvikleri ile beslenen bir İSG kültürü oluşturmayı hedeflemiştir. Bu hedeften yola çıkarak iş kazaları ve sağlık bozulmaların önüne geçmek için risklerini sürekli aşağı çekmeyi ve işletmenin iş sağlığı ve güvenliği performansını konforlu hale getirmeyi amaçlamıştır”.
ISO 45001:2018 standardının 12.03.2018 tarihinde yayınlandığını ve firmalara yeni revizyon geçişi için 11.03.2021 tarihine kadar süre verildiğini belirten Ünaldı, ancak pandemi nedeniyle bu sürenin Eylül 2021 sonuna kadar uzatıldığını belirtti.
Bu tarihe kadar yeni revizyona geçişi tamamlayamayan firmaların da belgelerinin iptal edildiğini belirten Gülşah Ünaldı, “Bunun sonucunda işletmelerin yıllarca sistemi devam ettirmek için verdiği emek ve maliyetlerin çöp olduğunu söylemek üzüntü verici. Oysa ki global dünya düzeninde ticari faaliyetlerin ulusal ve uluslararası piyasalarda sürdürülebilmesi, ihale ve müşteri şartlarına uyumun sağlanması için ISO 45001:2018 İş Sağlığı ve Güvenliği Sisteminin önemi büyüdü ve artık iş almak için olmazsa olmaz şartlardan biri haline geldi” dedi.