Sürdürülebilir Gelecek için Enerji Tasarruflu Üretim Şart
Enerji tüketiminin yoğun olduğu tüm sektörlerde çevreyle uyumlu, ekolojik hassasiyet taşıyan enerji verimli teknolojiler, doğanın sürdürülebilirliği için itici bir güç oluşturuyor. Köklü inovasyon mirası ve bilgi birikimini üstün teknolojiye sahip, enerji verimli, çevreci ve yenilikçi ürün ve hizmetlere entegre eden teknoloji devi Mitsubishi Electric, “Daha İyisi İçin Değişim” felsefesi kapsamında sınırlı kaynakların en efektif şekilde kullanılması için çalışıyor. Türkiye’nin enerji verimliliği konusunda hızlı yol aldığını kaydeden Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu, şirket olarak enerjiyi koruyan ve enerji üreten bir toplumun oluşmasına katkı sunmayı hedeflediklerini söyledi. Enerji Tasarrufu Haftası kapsamında dünyanın geleceği için değişimin zorunlu olduğunu vurgulayan Saraçoğlu, markanın enerji verimliliğine verdiği önemin yanı sıra çevre ile ilgili hedefleri konusunda da açıklamalarda bulundu.
Geleceği referans alan teknolojik yaklaşımıyla yüksek enerji tasarrufu sağlayan çözümler üreten Mitsubishi Electric, pandemiyle birlikte önemi bir kez daha anlaşılan doğa dostu üretim anlayışıyla çalışıyor. Bireysel iklimlendirme sistemlerinden endüstriyel klimalara, dijital üretim çözümlerinden robot teknolojilerine kadar her alanda enerji verimliliğini işinin temeline alan şirket, 100. yılını kutladığı 2021 yılında uzun vadeli çevre vizyonu hedeflerine ulaşarak bu konudaki başarısını bir kez daha kanıtladı. Sıradaki amaçlarının Çevresel Sürdürülebilirlik Vizyonu 2050’nin hedeflerine ulaşmak olduğunun altını çizen Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu, Enerji Tasarrufu Haftası kapsamında yaptığı açıklamada sürdürülebilir bir dünya için enerji verimliliğini artıracak çevresel girişimlere hız vereceklerini vurguladı.
Global öncelik enerji tasarruflu üretim yapmak
Pek çok alanda olduğu gibi üretimde de enerji verimliliğine yönelik geliştirilen çözümlerin artması gerektiğine dikkat çeken Saraçoğlu; “Dünya büyük bir dönüşüme tanıklık ediyor. Pandeminin yarattığı en güçlü etki, doğaya ne kadar ihtiyacımız olduğu yönünde. Bu noktada, sınırlı kaynakları sorumlu tüketim bakış açısıyla ele almak zorundayız. Mitsubishi Electric olarak “Daha İyisi İçin Değişim” felsefemiz kapsamında sınırlı kaynakların en efektif şekilde kullanılması için çalışıyor ve doğal kaynakları küresel önceliğimiz olarak kabul ediyoruz. Sanayi 4.0’a yanıtımız olan dijital fabrika konsepti e-F@ctory ile fabrikalara çok daha hızlı, verimli ve çevreci üretim imkânı tanıyoruz. Türkiye’de üstün teknoloji ve enerji verimli ürünlerimizle otomotiv ekipmanları, yarı iletken cihazlar, ulaştırma ve enerji sistemleri gibi pek çok farklı kulvarda rol alıyoruz. Ayrıca otomasyon teknolojilerimizle dünyanın en derin batırma tüp tüneline sahip olan Marmaray gibi hayatın içindeki projelerde de yer alıyoruz. Şirketimiz, son olarak enerji verimliliğinin ve kesintisizliğin büyük önem taşıdığı veri merkezi soğutma alanında güvenilirlikten ödün vermeden esnek ve hızlı modüler MULTIDENSITY ürünüyle kolay işletim imkânı tanıyan soğutma sistemleri geliştirmeye başladı” dedi.
Sürdürülebilir dünya ancak yeşil binalarla inşa edilebilir
Birleşmiş Milletler tarafından 2016 ila 2030 yılları arasında ulaşılmak üzere belirlenen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda çalıştıklarını söyleyen Saraçoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Belirlenen hedefler kapsamında en çok üzerinde durduğumuz konu ise ‘Ucuz ve Temiz Enerji’, yani herkes için karşılanabilir, güvenilir, sürdürülebilir ve modern enerjiye erişimi sağlamak. Bunun için enerji tüketiminin ilk sırasında yer alan sanayide enerji verimliliği yaklaşımı kritik öneme sahip. Özellikle konutlar, ofisler ve kamuya açık tüm büyük projelerde de tüketilen enerjiden tasarruf edilmesi gerektiği için yeşil binalar adına bütünsel çözümler sunuyoruz. Bu hedeflerden ilham alarak geleceğin toplumunu yaratmaya kararlı olduğumuz için iklimlendirme sistemleri başta olmak üzere bina yönetim sistemleri, elektrik sistemleri, asansörler ve yürüyen merdivenler özelinde çevreci çözümler sunuyoruz. Örneğin, elektrik sisteminin stabilitesini ve kullanıcıların güvenliğini sağlayan otomatik şalterimiz, enerji tüketimini optimize ediyor ve tasarruf için gerekli verileri sağlıyor. Yürüyen merdiven teknolojimiz binanın ömrü boyunca sorunsuz çalışarak daha az hizmet dışı kalma süresi ve arıza çağrısı sağlıyor.”
Düşük karbonlu ve enerji tasarruflu bir toplum hedefine emin adımlarla ilerliyor
Ürün kullanımı ve üretimde sera gazı (CO2) emisyonlarının azaltılması amacıyla sıkı bir denetim ve kontrol mekanizması uyguladıklarını ifade eden Saraçoğlu; “Son gelen rakamlara baktığımızda global olarak karbon salımını azaltma hedefimizin çok üstünde başarılar elde ediyoruz. Örneğin, ürünlerimizin kullanımı sırasında ortaya çıkan sera gazı emisyonlarında 2001 mali yılına göre yüzde 36’lık bir azalma elde ettik. Aynı şekilde üretim operasyonlarından kaynaklanan CO2 emisyonları açısından ele aldığımızda geçmiş yıllara oranla yaklaşık yüzde 56’lık bir azalma sağladık. Nihai atık yok etme oranıyla ilgili olarak çok etkili sonuçlar elde ettik. Su tüketimini de 2011 mali yılı seviyesine göre yüzde 20 oranında azaltarak başlangıç hedefimizin tam iki katına ulaştık. Tüm bu başarıların arkasında ise teknolojik yenilikler ve yüksek enerji verimliliğine sahip sistemlerin geliştirilmesi yer alıyor. Aynı şekilde devam ederek Çevresel Sürdürülebilirlik Vizyonu 2050 hedeflerimiz kapsamında 2050’ye kadar neredeyse sıfır karbon salımını amaçlıyoruz” dedi.
İklimlendirme sektöründe enerji tasarruflu teknolojileriyle dikkat çekiyor
Mitsubishi Electric olarak konut, ofis ve endüstriyel iklimlendirme sistemlerinin de yüksek düzeyde enerji verimliliği sağladıklarını belirten Şevket Saraçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “İklimlendirme sektörü hem bireysel hem de endüstriyel olarak enerji tüketiminin yoğun olduğu bir alan. Dolayısıyla geleneksel yaklaşımlar ve teknolojilerle tam verim elde etmek mümkün değil. Biz tüketicilerimize yapay zekâ teknolojileriyle desteklenmiş ve sistem ömrünü tamamlayana kadar çevreye dost bir yaklaşım sergileyen bir ürün yelpazesi sunuyoruz. A+++ sınıfına ulaşan Legendera serisi, A+++ soğutma ve A++ ısıtma verimliliğine sahip EnviroME serisi klimalarımızla konutlarda ısıtma alışkanlıklarını değiştiriyoruz. Aynı zamanda HareME serisi duvar tipi klimalarla ise düşük CO2 eşdeğeri ile çevreci bir yaklaşım sergiliyoruz. Çevre dostu R32 soğutucu akışkan kullanılan serimizde, yüksek sezonsal verimlilik değerleri ve düşük enerji tüketimine imkân tanıyoruz. Hem ısıtma hem de soğutmada enerji tüketiminin azalmasına katkıda bulunmanın ötesinde yüksek teknoloji ve düşük enerji prensibiyle hareket ediyor ve klima alanında yüzde 94’e varan geri dönüşüm oranıyla fark yaratıyoruz.”
Geleceğin enerji verimli şehirleri için teknolojiler geliştiriyor
Sıfır enerjili bina konseptinin yaygınlaştırılması için şirketin yeni bir merkez kurduğunu söyleyen Saraçoğlu; “Mitsubishi Electric, 38 milyon dolarlık yatırımla SUSTIE tesisini Japonya Kamakura’daki Bilgi Teknolojileri Ar-Ge Merkezinde hayata geçirdi. Tesisin ismi; enerji tasarrufu ile işçi sağlığı ve konforunu araştıran ve gösteren ofis fikrini ifade etmek için ‘sürdürülebilirlik’ ve ‘enerji’ kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Bu tesis, giderek yaygınlaşan sıfır enerjili bina uyumlu enerji tasarrufu teknolojilerinin geliştirilme ve test aşamalarını büyük oranda kolaylaştırmayı hedefliyor. Tesiste enerji tüketimini ve insan konforunu dengeleyen bir bina işletim planı oluşturmak için klima ve aydınlatma gibi yapı elemanlarında Mitsubishi Electric’in tescilli AI teknolojisi MAISART ve sıfır enerjili bina işletim teknolojisi kullanıldı. Bu çalışmalarla daha konforlu, enerji açısından verimli iç ortamların gerçekleştirilmesine katkıda bulunmayı planlıyoruz. Yıllık bazda sıfır veya neredeyse sıfır net birincil enerji tüketimi olan bir bina anlamına gelen Net Sıfır Enerjili Bina için çığır açan inovatif adımlar atarak daha yeşil ve sürdürülebilir şehirler inşa etmek istiyoruz. Bu tesiste kullanılan yeni sıfır enerjili bina işletim teknolojisi, standart birincil enerji tüketimini ilk yılda yüzde 115 oranında azalttı. Konuyla ilgili aldığımız son verilere göre Net Sıfır Enerji Test Tesisi SUSTIE, yıllık çalışma enerjisini yüzde 0’ın altına düşürdü. Bu, merkezin tükettiğinden daha fazla enerji ürettiği anlamına geliyor. Bu veriler, son derece konforlu ve üretken bir çalışma ortamı sağlayan teknolojilerin yoğun kentsel alanlarda bile kendi enerjisini kendi üreten sürdürülebilir yapıların inşasının mümkün olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.
Çevre dostu teknolojileri desteklemek için WIPO Green partneri oldu
Ekolojik hassasiyeti teknolojik gelişmelerden bağımsız düşünmediklerini ve bu kapsamda fikri mülkiyet girişimlerinin çok değerli olduğunu dile getiren Şevket Saraçoğlu; “Şirket olarak küresel fikri mülkiyet girişimlerine ayrı önem veriyoruz. Şirketimiz, son olarak Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü WIPO’nun 2 Mart 2021 tarihli duyurusuna göre 2020 yılı uluslararası patent başvurularında Japonya’da birinci, küresel çapta ise üçüncü oldu. Sürdürülebilirlik çalışmalarımız kapsamında da WIPO GREEN teknoloji platformuna partner statüsüyle dahil olduk. Bu sayede çevre dostu teknolojilerimizi açık inovasyonu desteklemek için de kullanacağız” dedi.
Bir kez daha CDP’nin İklim A Listesi’ne girdi Şirketin yürüttüğü sürdürülebilirlik faaliyetlerinin global ölçekte değer gördüğüne de değinen Şevket Saraçoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Uluslararası kâr amacı gütmeyen CDP, iklim değişikliği faaliyetleri konusunda gösterdiği başarıdan ötürü şirketimize en yüksek sıralama olan A Listesi’nde yer verdi. Mitsubishi Electric olarak iklim değişikliği kategorisinde 5 kez farklı yıllarda A Listesi’ne girmeyi başardık. Bu başarının arkasında daha iyi bir gelecek sürdürmek için havayı, toprağı ve suyu kalbimizle ve teknolojilerimizle korumayı temel alan Çevresel Sürdürülebilirlik Vizyonu 2050’ye ulaşma gayretimiz yatıyor. Bu vizyona ulaşmak için ham maddelerin geliştirilmesinden tedarikine, dağıtımdan tekrar kullanıma sokulmasına, yenilebilir enerjinin yaygınlaştırılmasından üretimdeki emisyonun azaltılmasına kadar her aşamada sürdürülebilir politikalar çerçevesinde hareket etmeye devam edeceğiz.”