Daikin, Yaşanabilir Bir Gelecek İçin Çalışmaya Devam Ediyor

Çevreci hedefleriyle iklimlendirme sektörüne olduğu kadar diğer sektörlere de örnek olan Daikin, sürdürülebilirlik eksenindeki girişimleriyle öne çıkıyor. 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu hedefine odaklanan şirket, 2030 yılında bunun yüzde 50’sini yakalamayı amaçlıyor. Daikin’in inovasyon ve AR-GE çalışmalarının bazını oluşturan ve kurum felsefesinin temel taşlarından biri olan çevre faktörü; şirketin her çalışmasında esas alınıyor. Bu bağlamda önce şirket içinde başlayarak çevreye önem veren çalışmalara imza atan Daikin, temiz enerji, net sıfır karbon hedefi, enerji verimliliği yüksek ürünlerin üretimi, atık projesi, çevreci ürünlerin tasarımına olanak veren AR-GE yatırımları, Daikin Enerji Verimliliği Danışmanlık Hizmetleri (EVD) ve sosyal sorumluluk projeleriyle amacını destekliyor.

‘Net Sıfır Karbon Ayak İzi’ hedefini misyon edinen Daikin Türkiye, sürdürülebilir bir gelecek için karbon ayak izini telafi edecek yeni projeler geliştiriyor. “Doğaya Can Ver” sloganıyla oluşturulan Daikin Ormanı projesinde yeni bir faza geçildiğini belirten Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, mevcut araç filosunun 1 yılda saldığı karbondioksitin karşılığında 56 bin fidan dikerek karbon ayak izini bertaraf etmeyi amaçladıklarını söylüyor. Bunun yanı sıra 2021 yılı mart ayında 1 milyon ağaç dikme projesini başlattıklarını belirten Önder, “Daikin Ormanları kuruyoruz. Şirketimiz bu kapsamda projenin ilk etabı için Ege Orman Vakfı ile iş birliği kurarak, İzmir Kınık bölgesinde 30 bin adet fidan bağışı ile birinci faz hedefini gerçekleştirdi. Böylece yaklaşık 12 bin ton karbondioksit eşdeğeri sera gazı emisyonu denkleştirildi. Daikin Türkiye olarak projeyi tüm paydaşlarımızla birlikte yürüterek farkındalığı artırmayı da hedefliyoruz. Bu amaçla her bireysel ev tipi ürün müşterimiz adına bir fidan bağışı yapıyoruz” diye konuşuyor.

Temiz enerji ve sürdürülebilirlik konusunda hassasiyet gösteren Daikin Türkiye, Hendek’teki fabrikasının enerjisini üretmek üzere 2020 yılının temmuz ayında 5.784 kWp güç kapasitesine sahip olan GES projesini devreye aldı. Yatırım maliyeti 3 milyon dolar olan bu sistem, kurulduğundan bugüne toplam 9.430 MWh enerji üreterek harcanan enerjinin yüzde 75’ini karşılamış oldu. Bunun yanı sıra 110 bin ağacın kurtarılmasını, 5 bin 850 ton karbondioksit emisyonu tasarrufu sağlayarak sürdürülebilirlik konusunda güzel bir örnek oluşturdu. GES sistemi, 2021 yılında ise 6.086 MWh enerji üreterek tesiste tüketilen enerjinin yüzde 79’ini sağladı. Böylece yaklaşık 71 bin ağaç kurtarılmış ve 3 bin 770 ton karbondioksit emisyonu tasarrufu yapılmış oldu.

15 BİN 400 METREKÜP SU TASARRUFU SAĞLANDI

5 yıllık periyotlarda somut çevresel hedefler belirleyen Daikin Global, üretilen atık su tüketimi, karbondioksit emisyonu ve uçucu organik karbonda 2030 yılına kadar yüzde 15 azaltım hedefliyor. Bu kapsamda 2015 yılında ilk defa “Yeşil Kalpli Fabrika” belgesini alan Daikin Türkiye Hendek Üretim Tesisi’nde ters ozmos atık suyu ham su tankına alınıp tekrar kullanılarak yıllık 15 bin 400 metreküp su tasarrufu sağlandı. 450 watt’lık halojen armatürler 130 watt’lık LED armatürlerle değiştirilerek aydınlatmada yüzde 70 tasarruf edildi. Radyant ısıtıcılarda çift kademeli ve zaman ayarlı çalışma sistemine geçilerek yüzde 30 oranında doğal gaz tasarrufu sağlandı. Üretim tesisine inşa edilen çatı güneş enerji santrali (GES) projesi ile tesisin elektrik ihtiyacının yüzde 90’ı yenilenebilir elektrik üretiminden karşılanmaya başlandı. Böylece yıllık 6 bin 500 MWh elektrik tasarrufu ve yaklaşık 4 bin 29 ton karbondioksit azaltımı sağlandı.  Klima üretiminde, küresel ısınma potansiyeli (“GWP”) değeri 2.088 olan R410A gazından, bu değerin 3’te biri büyüklüğünde (GWP 675) olan R-32 gazına geçildi. Karton ambalajlar yerine yeniden kullanılabilir ambalaj kullanımı ile ayda 10 ton atığın önüne geçildi. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında tekrar kullanılabilen bez çanta dağıtılarak plastik ve kâğıt poşet kullanımının önüne geçildi. 

513 TON ATIK GERİ KAZANILDI  

Sıfır atık konusunda hassas olan Daikin Türkiye, ÇEVKO Vakfı üyeliğiyle ürün ambalajlarından kaynaklı çevre kirliliğini engelleme çalışmalarına katıldı. Yurt içinde piyasaya sürülen ürünlerden kaynaklanan 178 ton plastik, 335 ton karton ambalaj atığı olmak üzere toplam 513 ton atık piyasada toplatılarak geri dönüşüme kazandırıldı. Daikin Türkiye’de üretimden kaynaklı atıkların geri kazanımı ve dönüşümünün lisanslı firmalar aracılığıyla sağlandı. 2020 yılında bin 658 ton metal ve bin 783 ton ambalaj atığının lisanslı firmalar aracılığı ile geri dönüşüme gönderildi. 51 ton kâğıt ve 82 ton tehlikeli atık ise lisanslı firmalar aracılığıyla enerji geri kazanımında kullanıldı. 

R-32 SOĞUTUCU AKIŞKAN İLE VERİMLİLİK ARTTI  

Alternatif soğutucu akışkan arayışında; akışkanın ozon tüketme potansiyeli (ODP), küresel ısınma potansiyeli (GWP), enerji verimliliği, güvenlik, maliyet etkinliği gibi birçok faktörü etkiliyor. R-32 soğutucu akışkanının klimalar ve ısı pompaları için en dengeli çözüm olduğu ise artık bütün dünyada kabul görüyor. Yüksek enerji verimliliği sağlayan ve ozon tabakasına zarar vermeyen R-32 soğutucu akışkanının GWP değeri, R-410A’nın sahip olduğu GWP değerinin yalnızca üçte biri. Tek bileşenli bir akışkan olması nedeniyle geri dönüşümü ve yeniden kullanımı kolay olan R-32 soğutucu akışkanını ve bu akışkan için özel olarak geliştirdiği kompresörü konut tipi klimalara adapte eden Daikin, hali hazırda R-32’yi split klimalar, multi split klimalar, ticari klimalar, ısı pompaları, Chillerler ve VRV sistem klimalarda kullanıyor. Daikin Türkiye Deneyim Merkezi’nde düzenlenen tüm sektörel etkinliklerde de bu konu paylaşılarak bilinç düzeyini artırmayı hedefliyor.  

SERA GAZI EMİSYONUNU YÜZDE 63 AZALTTI  

İklim değişikliğini tetikleyen en önemli etken olan sera gazı emisyonlarının önüne geçmek için çalışan Daikin Türkiye, faaliyetleri için fosil yakıt tüketimleri kaynaklı doğrudan (Kapsam 1) sera gazı emisyonları, satın alınan elektrik kaynaklı enerji dolaylı (Kapsam 2) emisyonları ile satın alınan ürün ve hizmetler, enerji dolaylı faaliyetler, iş seyahatleri ve servisler ile sattığı ürünlerin kullanımından kaynaklı diğer dolaylı (Kapsam 3) emisyonlarını takip ediyor. 2020’de güneş enerjisi projesini hayata geçiren ve radyatör üretim tesisinin kapatan şirket, Kapsam 1 ve Kapsam 2 sera gazı emisyonlarını yüzde 63 azalttı. Daikin, yoğun AR-GE çalışmalarıyla ürün kaynaklı karbon salımının azaltılması için çalışıyor. Bu araştırmaların sonucunda tasarlanan yüksek verimliliğe sahip dünyanın en küçük kombisi olan “NDJ” ve daha birçok cihaz bu çabanın bir ürünü olarak takdir görüyor.

DAIKIN İNOVATİF ÜRÜNLER GELİŞTİRİYOR  

Daikin’in 98 yıllık iklimlendirme birikiminin en önemli parçalarından birisi olan AR-GE yetkinliği, Daikin Global Teknoloji ve İnovasyon Merkezi’nden Daikin’in küresel ağına aktarılıyor. Doğrudan Daikin Europe N.V.’ya bağlı olan Daikin Türkiye AR-GE Merkezi’nde gerçekleştirilen faaliyetlerde ürün geliştirme ve yenileştirme konuları için Japonya’da yer alan ve farklı alanlarda 700’ü aşkın uzmanın çalıştığı Daikin Teknoloji ve İnovasyon Merkezi’nden de doğrudan destek ve bilgi sağlanıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında ortaya konulan iklim hedeflerini içselleştiren Daikin Türkiye AR-GE Merkezi, doğal gaz yakan ürünler yerine daha çevreci bir çözüm olabilecek hidrojen katkılı yakıt kullanımına yönelik çalışmalar yürütüyor. 

DAIKIN EVD İLE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÜST DÜZEYDE

Daikin Türkiye, 18 Nisan 2007 tarihli ve 5627 sayılı enerji Verimliliği Kanunu ve Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelik kapsamında; enerji verimliliği alanında Etüt, Proje ve Danışmanlık Hizmetleri vermek üzere yetkilendirildi. Enerji Verimliliği Danışman Şirket Yetkisi alan kurumlar enerji tasarrufu ve yönetimi üzerine danışmanlık hizmeti veriyor. Ayrıca mekanik, elektrik ve bina kabuğu olmak üzere tüm sistemler kapsamında değerlendirme ve raporlama yetkisine sahip oluyor. Daikin, yardımcı tesisler kapsamında işletmedeki kazanlar, fırınlar, kompresörler, pompa, fan ve soğutma sistemleri gibi tüm sistemlerin incelenmesi ve verimlilik artırıcı projelerinin oluşturulmasını sağlıyor. Örneğin bir iklimlendirme sisteminin ömrü boyunca toplam maliyetinin yüzde 15’lik kısmı ilk yatırıma, yüzde 10’luk kısmı bakım-onarıma, yüzde 75’lik kısmı ise enerji tüketimine harcanıyor. Bu nedenle iklimlendirme sistemlerinde öncelikli olarak odaklanılması gereken süreçler enerji verimliliği yüksek sistem tasarımı, enerji maliyetlerinin işletme sürecinde optimize edilmesi ve işletme güvenliğinin sağlanması olarak değerlendiriliyor.

E-Bülten Kayıt