YENADER: Yenilenebilir Enerji Teknolojilerinin Kullanımı Artık Çok Daha Önemli!

Dünya genelinde karbon emisyon salınımında en büyük pay enerji sektörüne ait. Özellikle kömür gibi fosil yakıtların halen yoğun olarak kullanılması dünyada emisyonların azaltılmasında ciddi sıkıntı oluşturuyor.

Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi ön planda tutularak, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesinin kritik önem taşıdığını belirten Yenilenebilir Araştırmaları Derneği (YENADER) Genel Sekreteri Doç. Dr. Füsun Tut Haklıdır, Avrupa Yeşil Mutabakatı hakkında detaylı bilgiler aktararak Türkiye’de bu doğrultuda yapılan çalışmalardan bahsetti.

Avrupa Yeşil Mutabakatı, Avrupa Birliği’nin 2050 yılına kadar sera gazı emisyonlarının sıfırlanmasına odaklı, ekonomik büyümede kaynak kullanımı bağımlılığını sona erdirme ve yaşam kalitesini arttırmaya yönelik yeni bir büyüme stratejisi olarak karşımıza çıkıyor. Bu mutabakat kapsamında sürdürülebilirlik ve buna bağlı olarak döngüsel ekonomi ön planda tutularak, başta enerji alanı olmak üzere birçok temel alanda aksiyon alınması gerekiyor.

ENERJİNİN TEMİZ ve SÜRDÜRÜLEBİLİR KAYNAKLARDAN ELDE EDİLMESİ KRİTİK

Mutabakat kapsamında birçok sektörde ve hayatın her alanında ihtiyaç duyulan enerjinin, temiz ve yenilenebilir enerji kaynakları olarak ön plana çıktığını belirten Yenilenebilir Araştırmaları Derneği (YENADER) Genel Sekreteri Doç. Dr. Füsun Tut Haklıdır sözlerine şu şekilde devam etti:

“Yenilenebilir enerji teknolojilerinin kullanımı ise artık çok daha önemli bir noktaya geldi. 2023-2026 arası geçiş dönemi ardından AB tarafından, AB dışındaki ülkelere uygulanmaya başlayacak olan sınırda karbon vergisi, farklı sektörlerde kullanılan enerjinin temiz ve sürdürülebilir kaynaklardan elde edilmesinde ve karbon emisyonlarının azaltılmasında kritik bir aşama olarak değerlendiriliyor. 2019 yılında Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın deklarasyonunun hemen ardından pandemi süreci başlamış olsa da uluslararası platformda her ülke karbonsuzlaşma eylem planlarını hazırlayıp açıklamaya başladı.”

ÜLKEMİZDE DE YEŞİL MUTABAKAT KAPSAMINDA ÇALIŞMALARA BAŞLANDI

Türkiye’nin geçtiğimiz yıl Yeşil Mutabakat Eylem Planını ortaya koyarak, alınması gereken aksiyonları belirlediğini söyleyen Yenilenebilir Araştırmaları Derneği (YENADER) Genel Sekreteri Doç. Dr. Füsun Tut Haklıdır açıklamalarına şu sözlerle devam etti:

“2053 yılı olarak hedeflenen karbonsuzlaşma planı kapsamında; Ulusal Enerji Verimliliği Finansman Mekanizmasının geliştirilmesi, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinin geliştirilmesi, bu konuda Organize Sanayi Tesislerinde faaliyet gösteren işletmeler ve sanayi tesislerindeki yetkililere yönelik farkındalık eğitimlerinin verilmesi, Yeşil Tarife ve YEK-G belgesi ile ilgili bilgilendirme çalışmalarının yapılması, Milli Enerji ve Maden politikasına uygun olarak, 2027 yılı sonuna dek her yıl 1000 MWe RES ve GES kapasitesinin sisteme eklenmesi, enerji verimli ve düşük karbonlu ısıtma ve soğutma sistemlerinin yaygınlaştırılması amacıyla ulusal strateji belgelerinin ve yol haritasının hazırlanması çalışmalarının yapılması kararları alındı.”

BİNALARDA KULLANILAN ENERJİNİN %5’İ YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINDAN KARŞILANACAK

Güneş enerjisi alanında da ülkemizde ciddi düzenlemelerin yapılmaya başlandığının altını çizen Doç. Dr. Füsun Tut Haklıdır, Türkiye’de Yeşil Mutabakat Eylem Planına uyum süreci dahilinde yapılan çalışmaları aktarmaya devam etti:

“Çiftçilerin enerji maliyetlerinin düşürülerek, tarımsal üretimin desteklenmesi amacıyla tarım arazilerinde kullanılacak güneş enerjisinin %40’ının devlet tarafından ödenmesi ve geri kalanı için düşük faizli, uzun vadeli kredilerin sağlanması, lisanssız güneş enerji yatırımlarından 4. Bölge yatırım teşviklerinin sağlanması, daha önce 10 kilovat olarak belirlenen güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesisleri için azami kurulu güç sınırının 25 kilovata yükseltilmesi, toplam inşaat alanı 5000 metrekareden büyük olan tüm binaların kullandığı enerjinin en az %5’inin güneş, rüzgar enerjisi ve ısı pompası gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmasına ilişkin yasal düzenlemenin yapılması bu bağlamda yapılan çalışmalardan en önemlilerindendir.”

YERLİ EKİPMAN ÜRETİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ

Mutabakata göre 2026 sonrasında, Avrupa’ya ihracat yapan tüm ülkelerin farklı sektörler tarafından üretilen her üründe emisyon miktarını düşürdüklerini ifade etmelerinin bekleneceğini belirten Doç. Dr. Füsun Tut Haklıdır: “Bunun da en uygun yolu kuşkusuz sektörden bağımsız olarak, öncelikle kullanılan elektriğin temiz enerji kaynaklarından üretilmesi. Bu nedenle yenilenebilir enerji sektörünün güçlendirilmesi, teşvik mekanizmalarının enerji depolama gibi uygulamaları da içine alarak, enerji verimliliği strateji planına dahil edilmesi, yerli ekipman üretiminin desteklenmesi bu aşamada oldukça önemli” dedi.

TEŞVİKLERE HIZ KESMEDEN DEVAM EDİLMELİ

Türkiye’nin geçtiğimiz son 10 yılda, Yeşil Mutabakat yayınlanmadan çok daha önce YEKDEM gibi önemli bir teşvik sisteminin doğru planlamasıyla çok ciddi bir yenilenebilir enerji kapasitesine sahip olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Füsun Tut Haklıdır sözlerini şu şekilde sonlandırdı:

“2053 karbonsuzlaşma hedeflerine ulaşmak için bu teşviklerde bir süre daha hız kesmeden devam etmek gerektiğine inanıyorum. Avrupa ile ekonomik ilişkilerimiz bu kadar güçlü iken ve lokasyon avantajımız, toplam kurulu enerji gücümüzün %50’sinden fazlasına karşılık gelen yenilenebilir enerji kurulu gücümüz varken; rüzgar, güneş, jeotermal, biyokütle ve hidroelektrik gibi enerji çeşitliliğine sahipken, ekonomik olarak gittikçe daha güçlü olmamız ilk etapta kapsamı ve içeriği gözden geçirilecek teşviklerle olacaktır düşüncesindeyim. Elimizdeki gücü yansıtabilmemiz için enerji verimliliği çalışmalarına ilaveten yatırımcıya istikrarlı ortamı devam ettirmeliyiz.”

E-Bülten Kayıt