Kontek Enerji, Yenilenebilir Enerjiden Maksimum Seviyede Faydalanmak için “Elektrik Depolama Teknolojileri”nin Önemine Dikkat Çekiyor
Anahtar teslim enerji depolama çözümleri sunan Kontek Enerji, verimli batarya depolama sistemlerini ülkemiz şebekesine kazandırmaya devam ediyor.
Kontek Enerji Depolama Direktörü Akgün Çağlar Erdoğan: “Kontek olarak, konteyner tipi enerji depolama çözümlerimizle enerji yatırımcılarına en doğru çözümleri sunmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda AR-GE çalışmalarımız da aralıksız devam ediyor. Yaklaşık iki yıldır li-ion batarya depolama teknolojileri üzerine çalışıyoruz” dedi.
Kontek Enerji, AR-GE ve mühendislik kadrolarıyla yaklaşık iki yıldır li-ion batarya depolama teknolojileri üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Yeni teknolojinin maliyet ve geri dönüş hesaplarının optimum şekilde yatırımcılarına sunulması, en verimli ve doğru batarya depolama sistemlerinin ülkemiz şebekesine kazandırılması için çaba sarf eden şirket; konteyner tipi enerji depolama çözümleriyle enerji yatırımcılarına en doğru çözümleri sunmayı hedefliyor.
Kontek Enerji Depolama Direktörü Akgün Çağlar Erdoğan; depolama konusunda EPC çözüm teklifleriyle temiz enerji yatırımcılarına destek vermeye devam ettiklerini söylüyor. Erdoğan, gelecekte otomasyon kabiliyetleri ile EV Charger ünitelerinin sürdürülebilir yönetiminin sağlanmasına yönelik; izleme, kontrol ve dinamik yük dengeleme için bir yazılım çözümü geliştirmeyi planladıkları bilgisini de veriyor.
Akgün Çağlar Erdoğan: “Bu çalışmalar Kontek’in yenilikçi yapısıyla uyumlu bir şekilde; yenilenebilir enerji, enerji depolama ve e-mobility çözümlerimize ve bu çözümleri destekleyen dijital dönüşümümüze destek olarak, yolumuza ışık tutacak” diyor.
Akgün Çağlar Erdoğan, müşterilerine; Kontek’in yaklaşık 30 yıllık tecrübesi, mühendislik kadrosu ve katma değer mühendisliği yaklaşımıyla en güncel teknolojileri sunmayı hedeflediklerinin de altını çiziyor.
Enerji depolamayla ilgili gelişen bir çok yeni teknoloji olduğunu belirten Akgün Çağlar Erdoğan: “Bugünkü teknolojiler göz önüne alındığında elektro-kimyasal pil temelli enerji depolama sistemlerinin daha yoğun kullanıldığını söyleyebiliriz. Lityum demir fosfat bileşenlerinden oluşan LFP pilleri ise sıklıkla stasyoner depolama sistemlerinde kullanılıyor.
Enerji yoğunluğu olarak daha üstün olan Nikel-magnezyum-cobalt (NMC) teknolojisi de daha çok elektrikli araçlarda tercih ediliyor.
LFP ve NMC kimyasına alternatif olarak daha ucuz ve ulaşılması kolay olan Sodyum-iyon bataryaları gün geçtikçe daha çok gündeme geliyor. Çin menşeili batarya üreticileri son zamanda sodyum iyon batarya seri üretimlerine başladıklarını duyuruyorlar; çünkü tuzun ana bileşeni olan sodyum neredeyse her ülkede var ve bu bileşene sahip bataryaların yüzde 30 daha ucuz olacağı öngörülüyor. Enerji yoğunluğu ve döngü sayısı olarak daha dezavantajlı olan sodyum-iyon bataryaların ilerleyen yıllarda bu sorunların çözülmesiyle daha fazla gündeme geleceğini söyleyebiliriz.” dedi.
Akgün Çağlar Erdoğan konuşmasında, sürekli bir üretim profiline sahip olmayan, rüzgâr ve güneş enerjisine dayalı yenilenebilir enerji kurulumları arttıkça enerji arzı ve talebinin anlık yönetiminde zorluklar ortaya çıktığına ve buna bağlı olarak şebekede düzensizlikler meydana geldiğine de değiniyor. “Rusya-Ukrayna savaşı ile ortaya çıkan enerji krizini de göz önünde bulundurduğumuzda fosil yakıtlara dayalı üretimden temiz enerji kaynaklarına geçişin daha fazla önem teşkil ettiğini görüyoruz” diyen Erdoğan, yenilenebilir enerji kaynaklarından maksimum seviyede faydalanmak için depolama teknolojilerinin gerekli ve yararlı olduğuna dikkat çekiyor