5. Yılında AGON Mekanik!
Dünyanın önde gelen iklimlendirme markalarının Türkiye distribütörlüğünü yürüterek kısa sürede önemli referans projelere imza atan AGON Mekanik, 5. yılını kutluyor! Firmanın ortakları Mehmet RODOP ve Barış ERYAYAR ile AGON’un kısa sürede sağladığı başarının sırlarını, ürün gruplarını, yeni stratejilerini, enerji verimliliği konusunu ve sektörel STK’ları konuştuk.
- Mehmet Bey, 2014 yılında Barış Bey’le birlikte AGON Mekanik firmasını kurduğunuzu biliyoruz. AGON Mekanik firmasının kuruluş hikayesini özetler misiniz?
Ortağım Barış ERYAYAR ile 1996 yılında birkaç ay arayla çalışmaya başladığımız şirkette tanıştık. On yedi yıl aynı şirkette iyi bir ekip olarak birlikte çalıştıktan sonra şirket kurmaya karar verdik. Bu fikir uzun zaman önce oluşmuştu ;ancak olgunlaşması için bazı süreçleri geçirmek gerekiyordu. 2014 yılında hazırlıklarımızı tamamlayıp Agon’u kurduk, kısa sürede birbirinden değerli firmalarla distribütörlük anlaşması imzaladık, önemli referans projelere imza attık ve bu yıl 5. yılımızı kutluyoruz.
- Barış Bey, 2014 yılından itibaren distribütörlük anlaşması yaptığınız markaları ve kısa sürede sağladığınız başarının sırlarını paylaşabilir misiniz?
Şirketimizin resmi kuruluş tarihi olan Mart 2014, Milano’da düzenlenen Mostra Convegno Fuarı ile aynı tarihlere denk gelmişti. Bu fuarda yer alacaklarını bildiğimiz hava dağıtım ürünleri alanında altmış yıldır var olan İspanyol MADEL fırması ve Almanya’nın önemli firmalarından KAMPMANN ile görüşmeler yaptık. Fuar dönüşünde her iki firmayı da ziyaret ederek, temsilcilik anlaşmaları imzaladık. Nem alma cihazları konusunda da İtalya’dan HIDROS firması ile temsilcilik anlaşması yaptık. Nemlendirme cihazlarının satış ve servis hizmetleri için CONDAIR Türkiye ile çözüm ortağı olarak çalışmaya başladık.
Uzun süre SWEGON ekibi olarak chilled beam sistemleri ve entegre otomasyona sahip klima santralleri konusunda çalışmalar yaptığımız için bu konularda da yine AB ülkelerinde bulunan üreticilerle görüşerek kendi markalarımızı oluşturma fikrini hayata geçirmeye karar verdik. Ancak yeni bir markanın sektör tarafından kabul edilmesi uzun ve zor bir süreçti. Bu sürecin ikinci yılında SWEGON‘dan birlikte çalışma teklifi alınca bu planı dondurma kararı aldık. SWEGON ile tekrar buluşmamız chilled beam teknolojisinin yanında difüzörler ve hava dağıtım ürünleri konusunda da ürün yelpazemizin genişlemesini sağladı.
2016 sonunda Alman üretici KRANTZ’ın da AGON’u tercih etmesi ile difüzör, hava ayar ürünleri ve filtre konusunda çok geniş seçeneklere sahip olduk.
Havalandırma sistemleri ile ilgili olarak özel çözümlerimiz ve yüksek teknoloji ürünü olan bir çok modelimiz ve satış öncesi kadar satış sonrasında da güçlü bir servis ağımız var. Bu sayede sürdürülebilir bir büyüme sağladık ve 5 yıl kadar kısa bir sürede markamızla birbirinden değerli projelere imza atma şansı yakaladık. Oluşan her başarılı referansımız da bize yeni projeler getiriyor.
- Mehmet Bey, chilled beam daha çok hangi projelerde tercih ediliyor ? Yatırımcıya sunduğu avantajlar nelerdir? Referanslarınızdan bazılarını paylaşabilir misiniz?
Chilled beam sistemleri daha çok ofis binalarında tercih ediliyor. Ancak ülkemizde de birçok otel, üniversite binası, hastaneler, belediyelere ait çok işlevli binalarda bu sistem başarı ile uygulanmış olup, kullanılıyor. SWEGON ürünlerinin kullanıldığı Piri Reis Üniversitesi, Küçükçekmece Belediyesi Hizmet Binası, Perla Palas Oteli, Bayındır Hastanesi, Protel Ofis Binası bunlardan bazılarıdır. Chilled beam sistemleri, 2000’li yıllardan itibaren ABD başta olmak üzere dünyada ki gelişmiş ülkelerde popüler hale geldi. Bunun nedeni farklı disiplinlerdeki yeşil bina standartlarına uyumlu olmasıdır. Bakım maliyetinin ve enerji sarfiyatının düşük olması ve çok yüksek konfor sağlaması bilinen en önemli avantajlarıdır.
- Barış Bey, ürün gruplarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Hava dağıtım ürünleri, difüzörler, VAV üniteleri, yangın damperleri, chilled beam sistemleri, klima santralleri, ısı geri kazanımlı havalandırma cihazları, hava perdeleri, hava apareyleri, nem alma ve nemlendirme sistemleri, soğutma grupları, fan-coil cihazları yer konvektörleri, soğutma kuleleri satış ve servisini sağladığımız ürünlerdir.
- Mehmet Bey, yurt içinde inşaat sektöründe yaşanan daralma, ithalatçı bir firma olarak sizi nasıl etkiledi? Bu duruma karşı geliştirdiğiniz stratejileriniz nelerdir?
Günümüzde yaşanan bu yavaşlama sektörün tamamını etkiledi. AGON, temsil ettiği markalar nedeniyle yurt içinde ve yurt dışında nitelikli bina projelerinde veya endüstriyel bina projelerinde yer alıyor. Bu tip yatırımlar, konut binalarına göre daha az yavaşlama göstermiş olsada etkisini hissettiriyor. Bu nedenle yurt dışında markalarımızın bulunduğu veya Türk firmalarının dahil olduğu projelerde yer almak için çalışmalar yapıyoruz. Son iki yılda bu çabaların karşılığını aldık ve önemli projelerde yer aldık. Bir havaalanı terminal binası, bir ofis binası ve iki farklı ülkede liman projesinde ürünlerimiz tercih edildi.
- Barış Bey, temsilciliğini yaptığınız markaların, yurt içindeki servis ağı konusunda nasıl bir yapılanmanız bulunuyor?
Merkez servis yöneticimiz Helim Kaya’nın yönetiminde bölgelerde bulunan çözüm ortaklarımız ile devreye alma, süpervizörlük ve bakım hizmetleri çalışmalarını yürütüyoruz. Müşterilerimizle yapılan servis sözleşmeleri kapsamında yıllık bakım hizmetleri de veriyoruz. Ayrıca satışını gerçekleştirdiğimiz tüm ürünlerin yedek parça satışlarını da yapıyoruz.
- Barış Bey, bir klima santralının yaşam boyu maliyeti dikkate alındığında; yüzde 7’si bakım, yüzde 13’ü satın alma ve yüzde 80’i enerji harcaması olduğunu biliyoruz. Bu noktada cihaz seçimi konusunda yatırımcılara tavsiyeleriniz nelerdir?
Günümüzde ECO DESIGN kriterleri AB ülkelerinde satışı yapılan tüm klima ve havalandırma cihazları için en önemli standart haline geldi. AB ‘nin enerji tüketiminin belirlenen sürede belirlenen oranda düşürülmesi hedefine ulaşmak amacı ile yürürlüğe soktuğu bu kriterleri karşılayamayan hiçbir ürün, AB sınırları içinde satılamıyor. Yatırımcıların bu konuya dikkat etmeleri işletme maliyetini düşürmeleri için en önemli tavsiyem olacaktır.
Seçim programları, seçilen ünitenin bu kriterleri karşılayıp karşılamadığını açıkça belirtmek zorundadır. Ayrıca ECO -DESIGN kriterleri kapsamında fanlardaki tüketim limitleri, ısı geri kazanım oranları vb. değerlerin nasıl hesaplandığı da yatırımcılar tarafından bilinmeli ve incelenmelidir.
- Mehmet Bey, iklimlendirme sektörünün STK’ların da aktif olarak görev alıyorsunuz, STK’ların son dönemlerdeki projelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sektör çalışanı olarak bugüne kadar birçok STK komisyonunda yer alarak katkı sunmaya çalıştım. Bundan sonra da hem ben hem de ortağım Barış ERYAYAR bu faaliyetlerde bulunmaya devam edeceğiz.
Yapılan her çalışma kıymetli ve faydalıdır diye düşünüyorum. STK‘larımız arasında daha iyi iletişim ve koordinasyon sağlanması durumunda daha verimli projeler ve sonuçlar ortaya çıkacaktır. Son dönemde ISKAV çatısı altında katıldığım ve İSKİD komisyonu olarak devam eden “Okullarda İç Hava Kalitesi” çalışma grubunun başarısının, hem ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın iyi yetişmesi hem de sektörümüze yeni bir alan oluşturması bakımından çok faydalı olacağını düşünüyorum.