Wilo İleri Teknolojisi İle Geleceğe Yön Verecek
Binalarda, endüstride ve altyapı uygulamalarında bulunan ısıtma, soğutma, havalandırma sistemlerinin yanı sıra su temini ve atık su uygulamalarında da kullanılan pompa sistemlerinin öncü markası Wilo, 7 – 9 Şubat 2020 tarihleri arasında Kıbrıs Elexus Hotel’de düzenlediği Vizyon Toplantısı’nda yetkili satıcıları ve servisleri ile bir araya geldi. “Geleceğe Yön Ver” konseptiyle düzenlenen ve 200’den fazla davetlinin ağırlandığı toplantıda Wilo Türkiye Genel Müdürü Mehmet Ürek; markanın gelecek vizyonu, hedefleri ve Türkiye’ye ilişkin 2025 stratejilerini anlattı.
Dortmund’daki 300 milyon Euro’luk akıllı fabrika Nisan’da açılacak
Wilo’nun global vizyonu çerçevesinde “enerji kaynaklarının akıllı ve verimli kullanıldığı bir dünya için çözümler sunan lider pompa üreticisi” olduğunu vurgulayan Mehmet Ürek, Wilo Türkiye için 2025 stratejilerini belirlerken ilk çıkış noktalarının bu vizyon olduğunu belirtti. Wilo tarihindeki en büyük yatırım olarak dikkat çeken ve Endüstri 4.0’ın çıkış noktası olan Almanya’nın Dortmund şehrindeki fabrikanın da global vizyon paralelinde dijital bir üretim tesisi olarak yenilendiğini söyleyen Ürek, 300 milyon Euro’luk yatırımla hayata geçirilen akıllı fabrikanın Nisan ayında açılacağını ifade etti.
Dünyaya yön veren mega trendler
Wilo’nun uzun vadeli stratejisinin bir parçası olarak önümüzdeki yıllarda insanların hayatlarını derinden etkileyecek altı küresel mega trend tanımlandığını belirten Ürek, “Fabrika yatırımı da dahil olmak üzere tüm yatırımlarımızı dünyaya hızla yön verecek bu mega trendler ışığında gerçekleştiriyoruz. Dünyanın ilk sirkülasyon pompası, dünyanın ilk akıllı pompası gibi pek çok ilke imza atmış teknoloji öncüsü bir şirket olarak sektörümüze de yön vermeye devam edeceğiz. Wilo olarak değişime, suya ve geleceğe yön verme hedefimiz doğrultusunda yol alıyoruz” dedi.
2050’de dünya nüfusunun yüzde 80’i şehirlerde yaşayacak
Bu mega trendlerin ve özellikle de akıllı şehirlerin odağında insanın yer aldığını vurgulayan Ürek, “2020’de dünya nüfusunun sadece yüzde 55’i şehirlerde yaşıyor. Ancak yapılan bir araştırma 2050’de dünya nüfusunun yüzde 80’inin şehirlerde yaşayacağını gösteriyor. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte kaotik problemlerle karşılaşmamak için akıllı şehirlere acilen yatırım yapmak zorundayız. Akıllı şehirlerle ilgili hükümetimizin de bir eylem planı ve teşvikleri bulunuyor. Biz de Wilo olarak temel mega trendlerimizin yanı sıra hükümetimizin eylem planlarını baz alarak kendi strateji planlarımızı oluşturduk. Bu noktada 2020 yılı Wilo için çözüm odaklı bir teknoloji şirketine geçişin yılı olacak” diye konuştu.
Türkiye’deki üretimi artırmayı hedefliyor
Wilo Türkiye olarak ülkemizin dinamiklerini de dikkate alarak endüstri alanındaki çalışmalarını daha da yoğunlaştıracaklarını söyleyen Ürek, yenileme pazarının günden güne daha önemli hale geldiğini vurguladı. Verimli binalar, altyapı çalışmaları kapsamında su yönetimi ve endüstri alanlarındaki faaliyetlerin hızlanacağını belirtti. Potansiyeli yüksek yeni pazarlara giriş yapacaklarını bildiren Ürek, yerel üretim anlayışı kapsamında Türkiye’deki üretimi artırmayı hedeflediklerinin de altını çizdi.
2025’te 2 katı büyüme hedefliyor
“Wilo Türkiye olarak 2025 vizyonumuzu ortaya koyarken bugüne kadar yaptığımız her şeyin 2 katını yapma sözü verdik” diyen Ürek, 2025 yılına kadar çözüm sunulan her kategoride iki katı büyümeyi hedeflediklerini söyledi. Faaliyet gösterdiği tüm alanlarda ilgili pazarı domine eden ve takip edilen marka olmaya devam ettiklerini belirten Ürek, “Bu doğrultuda değişimi, suyu ve geleceği yönetmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
M. Serdar Kuzuloğlu “Akıllı şehrin kültürü” konusuna dikkat çekti
Wilo “Vizyon Toplantısı” kapsamında, teknoloji alanındaki çalışmaları ile tanınan gazeteci ve yazar M. Serdar Kuzuloğlu “Akıllı şehrin kültürü” konulu bir konuşma gerçekleştirdi. İnsanın doğaya bilim ve teknoloji vasıtasıyla uyum sağlamaya çalıştığını anlatan Kuzuloğlu, akıllı şehirlerin insan hayatında giderek ne kadar önemli bir yer almaya başladığına dikkat çekerek, bu süreçte ancak değişimi ve dönüşümü gören ve bu gelişime uyum sağlayan işletmelerin hayatını sürdürebileceğini vurguladı.