Dünya genelinde havaalanlarından, alışveriş merkezlerine; stadyumlardan, sosyal ve daha küçük tesislere kadar hemen hemen her yerde, kentleşmenin gitgide arttığını ve binaların daha da karmaşık hale geldiğini görmekteyiz. Kentleşmeye paralel olarak, binaları ziyaret eden kişilerin bina düzenine ve prosedürlere aşina olmamaları güvenlik tehditlerinin de artmasına sebep olmaktadır.
Acil aydınlatma armatürlerini, çıkış işaretlerini ve diğer ışık kaynaklarını içeren etkili bir acil aydınlatma sistemi, bir elektrik kesintisi veya başka bir faktör bir tahliyeyi zorunlu kıldığında adeta cankurtaran işlevi görür. Acil aydınlatma sistemi, kullanıcıları kritik konumlara ve hayati kaynaklara güvenli bir şekilde yönlendirebilir, dolayısıyla hayat kurtarmakla kalmaz; aynı zamanda bina operatörlerinin her zamankinden daha zorlu mevzuatlara uymasını da sağlar.
Uyum konusunda önemli bir referans, EN50172 standardıdır. Acil aydınlatma sisteminizin bu referansı ve diğer yasal gereklilikleri karşıladığından emin olmak için dikkate alınması gereken yedi önemli husus şunlardır:
1. Çıkış İşaretlerini Tanıyın
Bir acil durum çıkışının doğrudan görülemediği durumlarda, insanların acil çıkışa gitmelerine yardımcı olmak için ışıklı bir yön işareti (veya bir dizi işaret) kullanılmalıdır. İkonik “koşan yeşil adam” gibi piktogram tarzı işaretler, ABD ve diğer bazı ülkeler dışında, dünyanın birçok yerinde de benimsenmiştir.
2. Renklerin ve Aydınlatma Değerlerinin Ne Anlama Geldiğini Öğrenin
Acil aydınlatma ve yönlendirme armatürlerinde hangi renklerin kullanılması gerektiği ISO 3864 standardında belirtilmiştir. Bu standartta, çıkış ve ilk yardım işaretlerinde beyaz, kontrast renk olarak da yeşil kullanılması gerektiği ifade edilmektedir. Beyaz ve yeşil bölümler arasındaki aydınlatma şiddeti oranı 5:1 ila 15:1 arasında olmalıdır. İşaret üzerindeki herhangi bir 10 mm’lik alanının minimum parlaklığı 2cd/m2’den fazla olmalı, maksimum minimum parlaklık oranı ise herhangi bir renk için 10:1’den az olmalıdır.
3. “Odak Noktanızı” Bilin
Her sistem tasarımında, belirli tehlikeleri ortaya çıkarmak ve acil kaçış yolu veya açık alan (anti-panik) aydınlatmasını sağlarken, odak noktaları olarak bilinen ve güvenlik ekipmanlarının ve tahliye işaretlerinin bulunduğu alanı vurgulamak için armatürler doğru bir şekilde yerleştirilmelidir.
Acil aydınlatma tasarımında, ihtiyaç duyulan armatür tipi ve EN 1838: 2013 ve EN 60598-2-22 standartlarında ayrıntılı bir şekilde açıklanan ışık çıkışı da dikkate alınmalıdır.
4. Maksimum Görünme Mesafelerini Ölçün
Maksimum görünme mesafeleri ve aydınlatma koşulları, tüm acil aydınlatma armatürleri için EN 1838: 2013’de ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. Acil yönlendirme işaretleri, harici olarak veya (ister kontrollü olarak aydınlatılan pictogramlara sahip armatürler, ister güç kaynağına bağlı olmayan pictogramlar söz konusu olsun) dâhili olarak aydınlatılabilir.
Bir ürün seçerken, dâhili olarak aydınlatılan bir çıkış işareti için görünme mesafesinin, aydınlatılan elemanın yüksekliğinin 200 katıyla çarpılmasıyla hesaplanır.
Harici olarak aydınlatılan çıkış işaretleri içinse, çarpım katsayısı sadece 100’dür. Ancak acil durumlarda, çıkış işaretinin herhangi bir noktasında en az 5 lux değerinde aydınlatma olması gerekmektedir.
5. Kaçış Yollarını Tasarlayın
Odak noktaları ele alındığında, tasarımcılar minimum aydınlatma seviyelerine ulaşıldığının garanti edilmesi için herhangi bir ek armatürün gerekli olup olmadığına karar vermelidir. Böylece, kaçış yolları güvenli bir şekilde kullanılabilir. Her kaçış yolu bölmesinde, herhangi bir armatürün arızalanma ihtimaline karşı, iki armatür bulunmalıdır.
6. Açık (Anti-panik) Alanların Kapsamını Belirleyin 60m2’den büyük, içinden bir kaçış yolu geçen veya bina risk değerlendirmesi neticesinde tanımlanan tehlikelere sahip açık alanlar, “açık (anti-panik) alan” olarak tanımlanır. Döşeme seviyesi üzerinde yatay aydınlatma şiddeti en az 0,5 lux olmalıdır (çevresinin 0,5 m sınırını hariç tutar): EN 1838:2013 standardında ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. Armatürün yerini tespit etmek için, aralık tabloları veya bilgisayar programları kullanılmaktadır.
7. Yüksek Riskli Bölgelere Öncelik Tanıyın
Bina risk değerlendirmesiyle, örneğin, tehlikeli süreçleri yöneten yüksek riskli tesis ve üretim hatları veya kontrol odaları gibi özel olarak dikkate alınması gereken yerleri belirleyebilirsiniz.
EN 1838: 2013 standardında ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere, yüksek riskli bu alanlar için referans düzleminde devamlı olarak sağlanan aydınlatmanın, o görev için gerekli olan seviyenin %10’undan veya 15 lux aydınlatma seviyesinden az olmaması gerekmektedir.
Engin Apaydın -Eaton Türkiye LSD Uygulama Mühendisi