“Dağıtım Bedeli Artışı Gözden Geçirilmeli”
Türkiye güneş enerjisi sektörünü temsil eden üç dernek, GENSED, GÜNDER ve GÜYAD, Lisanssız Elektrik Üretim Tesislerinin Dağıtım Bedellerine getirilen, 2021 tarifelerine göre TL bazında yüzde 500’lük, USD bazında ise yüzde 300’lük artışla ilgili ortak bir açıklama yayınladı. Yayınlanan ortak açıklamada 2018 öncesi devreye giren lisanssız elektrik üretim tesislerinin 1 Ocak 2022 tarihi itibarı ile dağıtım bedellerinin yüzde 500’den fazla artırılmasının sektörde büyük sıkıntılara neden olduğu, sektörü temsil eden üç dernek olarak kamu nezdinde uzlaşıcı ve çözüm odaklı çalışmalar yürütüldüğü ve yaşanabilecek tüm olası problemlerin detaylı bir şekilde kamuyla paylaşıldığı bilgisi verildi.
GENSED, GÜNDER ve GÜYAD Başkanları tarafından yapılan açıklamada; 31 Aralık 2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 30.12.2021 tarih ve 10700 sayılı EPDK Kurul Kararıyla, 29.12.2016 tarih ve 6838 sayılı Kurul Kararının 01.01.2022 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmasına karar verildiği, söz konusu EPDK kararının geçici kabul işlemi 31 Aralık 2017 öncesinde gerçekleşen lisanssız üretim tesislerinin dağıtım bedellerinin YEKDEM süresince söz konusu tarife üzerinden yüzde 75 indirimli uygulamasına olanak tanıdığı hatırlatıldı.
Açıklamada, bu kararın 2018 öncesi devreye alınan toplamda 3,4 GW gücündeki lisanssız güneş enerjisi tesislerinin dağıtım bedellerinin – lisanslı üreticilerden fazla dağıtım bedeli ödedikleri halde – yüzde 500 artış ile 5,6882 krş/kWh’den 28,2765 krş/kWh’ye yükseltilmesine neden olduğunun altı çizildi.
“Güneş yatırımcılarının sıkıntıları enerji yönetimine kapsamlı olarak anlatıldı”
EPDK Kararının Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından sektör derneklerinin ivedilikle T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız ve T.C. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Tarifeler Dairesi Başkanı Mehmet Ali Kölmek’ten randevu alıp bir ay süren yüz yüze görüşmeler ve toplantılar gerçekleştirerek sektörde yaşanan sıkıntıları kapsamlı bir şekilde aktardıkları, ancak her türlü girişime rağmen derneklere hali hazırda henüz bir dönüş yapılmadığı da ifade edildi.
Bu durumun sektörde belirsizlik yarattığı ve mevcut santrallerin finansmanında büyük sıkıntılara yol açtığının altı çizilirken EPDK tarafından alınan 6838 sayılı Kurul Kararıyla enerji santrallerinin amortisman süreleri dolmadan rasyonel olmayan bir oranda artırılmasının ‘yeni yatırım planlamaları yapılırken böyle bir düzenlemeyle tekrar karşı karşıya gelme’ riski nedeni ile yatırımcıda tedirginlik yaratabileceği belirtildi.
Açıklamada, EPDK kararına dayanak teşkil eden yatırım ve finansman kararlarının, 2017 yılı tarifesine bağlı olarak verilen güneş enerjisi projelerine kamu tarafından yasal çerçeve içinde tanınmış hakların geriye alınması anlamına geldiği ve sektör yatırımcılarının mağduriyetine neden olduğunun değerlendirildiği vurgulandı.
Türkiye’nin güneş enerjisindeki mevcut kurulu gücünün yüzde 90’ına yakınının lisanssız yatırımlardan oluştuğunun altı çizilen ortak açıklamada, lisanssız güneş yatırımcılarının Türkiye’nin güneş enerjisinde kısa sürede gerek kurulu güç gerekse de sanayi altyapısı ve nitelikli işgücü oluşması anlamında gösterdiği başarıya çok önemli katkı sağladığı hatırlatıldı.
Güneş yatırımcılarının önemli finansal riskler alarak sağladıkları bu katkıda yasal düzenlemelerin kalıcılığına olan güvenlerinin çok önemli rol oynadığı belirtilen açıklamada, ‘geriye dönük bir kural değişikliği’ olarak kabul edilmesi gereken dağıtım bedellerinde artışı getiren bu kararın gerek finans kuruluşlarının gerekse yerli ve yabancı yatırımcının kamuya duydukları güveni de zedelediği dile getirildi.
Açıklamada, enerjide arz sıkıntısına çözüm olabilecek güneş yatırımlarına ihtiyaç duyulan ve yeşil dönüşümün gündemde olduğu bir dönemde güneş gibi çok önemli bir yenilenebilir enerji kaynağının ülkemiz için çok daha etkin bir şekilde kullanılması gerektiği ve bu dönemde yatırımcı güveninin kalıcılığının tesisi için söz konusu EPDK kararının geri alınması gerektiği vurgusuyla tamamlandı.