Enerjinin X Faktörü: Maxxen

 

Kontek Enerji olarak 30 yıllık tecrübeleri ile enerji sektöründe önemli bir adım atarak yeni yatırımları Maxxen Energy’yi hayata geçirdiklerini ifade eden Kontek Enerji CBDO’su Ayhan Şahin, “Kontek Enerji’nin enerji sektöründeki birikim ve deneyimini Maxxen Energy ile birleştirerek yenilenebilir enerji alanında önemli bir rol üstlenmeyi amaçlıyoruz. Maxxen Energy ile batarya depolama teknolojileri alanında güvenilir ve verimli çözümler sunuyoruz.” dedi. Dünyada da yenilebilir enerji kaynaklarında gerek rüzgar gerek jeotermal gerek güneş enerjisinde büyük atılımlar gerçekleştiğini vurgulayan Şahin, “Fakat bu kaynaklar daha düzensiz kaynaklardır, bu alanda düzenli bir kaynağa ihtiyacımız var. Bunun da çözümü depolama tesisleri yani pillerdir.” diyerek Maxxen’in bu ihtiyacın karşılanması amacıyla doğduğunun altını çizdi. Maxxen Energy’nin amacının, kesikli yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam elektrik üretimindeki payının artmasıyla ortaya çıkabilecek stabilizasyon problemlerini dengelemek amacıyla, üretilen fazla enerjinin depolanmasını, depolanan bu enerjinin şebekenin ihtiyacı olan zamanlarda şebekeye verilmesini ve yenilenebilir enerjinin verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayarak enerji sektörünün geleceğini şekillendirmek olduğunu açıklayan Şahin sözlerini şöyle sürdürdü:

“Maxxen Energy 20ft konteynerde 5MWh’lik enerji depolama kapasitesine sahip şebeke ölçekli enerji depolama sistemlerinin de içerisinde bulunduğu geniş bir ürün yelpazesine sahip olmayı hedeflemektedir. Bu doğrultuda endüstri kullanıcıları için “C&I çözümler” olarak adlandırdığımız enerji depolama sistemleri, ayrıca elektrikli araç kullanıcıları için batarya paketleriyle güçlendirilmiş DC tip hızlı şarj istasyonu çözümleri de ürün portföyünde yerini alacak ve tüm dünyaya da Maxxen markası ile satışa sunulacak.”

Çalışan sayımızı 2024 yılı içerisinde %100 oranında artırmayı hedefliyoruz

Maxxen imzalı batarya enerji depolama sistemlerinin üretiminin gerçekleştirileceği fabrikanın güncel durumuna dair de açıklamada bulunan Şahin, çalışan sayısını 2024 yılında %100 oranında artırmayı hedeflediklerini belirterek, “Şu anda fabrikamızın ince işçilikleri yani ofis binalarının giydirmesi süreci devam ediyor. 2024 Ağustos ayında fabrikamızın üretime hazır hale gelmesini hedefliyoruz. Maxxen ile mühendis kadromuz başta olmak üzere çalışan sayımızı 2024 yılı içerisinde %100 oranında artırmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

Maxxen olarak sadece iç piyasa ile değil Avrupa piyasasıyla da ilgilendiklerinin altını çizen Şahin, “Bu kapsamda 50 yıl sonrası için batarya depolama tesislerinin boyutlandırılması üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Maxxen ile yurt dışına en az %50 seviyesinde bir ihracat gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu açıdan, hedef ve planlarımızı sadece Türkiye’nin büyümesine yönelik değil global arenadaki gelişime göre de yapıyoruz.” dedi.

Bütünleşik bir çalışma ortaya koymamız önem arz ediyor

Küresel elektrik depolama kapasitesinin 2030 yılında 400 GWh’ı aşması beklenirken Türkiye’nin enerji depolamada sahip olduğu potansiyeli de değerlendiren Şahin, “Ülkelerin 5-10 yılı kapsayan büyüme planlamaları var. Bizim gibi enerji yatırımda bulunan yerli şirketler de Türkiye politikasına entegre olarak kendi politikasını geliştirecektir. Ülkemizin enerji depolama alanındaki potansiyelini ölçmemiz için ne kadar enerjiye ihtiyacımız olduğu ve nerelere yatırım yapmak gerektiği konularında çalışmalar yapmamız ve bu noktada hangi kaynağa yönelik enerji depolama tesisi kurulacağına da karar vermemiz gerekiyor. Güneş, rüzgar veya herhangi bir enerji kaynağına yönelik enerji depolama tesisi inşa edilip edilmeyeceğine karar vermek için ortaya bütünleşik bir çalışma koymamız önem arz ediyor. İhtiyacımız olan, sanayimizi büyütmek ve oradan doğacak enerji ihtiyacını da yenilenebilir kaynaklardan karşılamaktır.” ifadelerini kullandı.

Kaynakların sürdürülebilirliğini sağlamak için depolama tesislerine ihtiyacımız var

Paris İklim Anlaşması doğrultusunda 2053 yılında net sıfır hedefi belirleyen Türkiye’nin bu taahhüdü doğrultusunda nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini de anlatan Şahin, “Fosil yakıtların kullanımıyla, ozon tabakasında her geçen gün daha büyük bir delinme meydana geliyor. Bunun sonucunda oluşan küresel iklim değişikliğinin etkilerini de çok daha fazla hissetmeye başladık. O yüzden fosil yakıt kullanılan enerji üretim tesislerinden ve araçlardan derhal kurtulmamız gerekiyor. Aynı zamanda fosil yakıt tüketen jeneratörleri de terk etmeliyiz.

Güneş, rüzgar veya jeotermal enerji kaynaklarına yatırımlar yapıyoruz. Fakat bu kaynakların sürdürülebilirliğini sağlamak için depolama tesislerine ihtiyacımız var. Örneğin, güneşten elde ettiğimiz enerjiyi ihtiyaca göre kullanabilmemiz için biriktirme sağlayan, taşınabilir bir bataryalara ihtiyacımız var.” diye konuştu.

Çevre dostu enerji çözümlerine ve sektördeki gelişmelere yeni bir perspektif kazandıracak

Maxxen Energy’nin Kontek Enerji kalite güvencesiyle üretilen enerji depolama sistemleri sayesinde, güneş enerjisi projelerinde yakaladığı başarıyı enerji depolama teknolojileriyle birleştirerek sektöre yenilik ve katma değer sunacağını ifade eden Şahin, “Bu adım hem çevre dostu enerji çözümlerine hem de sektördeki gelişmelere yeni bir perspektif kazandıracak.” dedi.

 

E-Bülten Kayıt