“Geleceğin Akıllı Şehirlerini Veri Kümeleri Olarak Görmek Mümkün”

Apple’ın geçtiğimiz günlerde piyasaya sürdüğü ilk 5G iPhone, tüketiciler, işletmeler ve altyapılar tarafından kullanılan verilerin hacminde ve sıklığında yaşanacak büyük değişimin en son örneği niteliğinde. Bu dönüşümün hızlanmasında, pandeminin beraberinde getirdiği evden çalışma ve evden alışveriş yapma gibi alışkanlıklar da etkili oldu.

Veri merkezlerinin yapımını ve yönetimini çok daha yenilikçi bir şekilde düşünmemizin zamanı geldi.

ABB Global Veri Merkezi Lideri Brian Johnson: “Dünya nüfusunun yarısından fazlası şehirlerde yaşadığından dolayı kentsel alanlar, altyapılarının verimliliğinin geliştirilmesi yönünde ciddi bir baskıyla karşı karşıya kalacak. “En akıllı” şehirler sundukları hizmetleri sorunsuz bir şekilde entegre etmenin yanı sıra, kurumlar ve ticari işletmeler arasındaki iş birliğini destekleyerek onları akıllı hale getirmenin de yollarını keşfedecek.”

“Geleceğin akıllı şehirlerini veri kümeleri olarak görmek mümkün, ya da Sun Microsystem’dan John Gage’in de söylediği gibi; şehir, veri merkezidir.”

Bu akıllı şehir vizyonunun uzun vadede ikna edici bir vaadi bulunmaktadır . Hizmetleri, refahı ve iş yapma, çalışma, dinlenme ve oyun oynama şeklimizi iyileştiren yeni ve sürekli gelişen analizler sağlayan verimli bir döngü ile sonuçlanan bir dizi hizmet sunuluyor:

  • Bir otomobilin karşılaştığı bir durum sonrasında diğer otomobillere bu durumdan kaçınmayı öğretmesiyle her seferinde daha da güvenli hale gelen araçlar.
  • Trafiğin akışını en üst düzeye çıkarmak ve kirliliği en aza indirmek adına gerçek zamanlı olarak çalıştırılan sokak lambaları ve birden fazla yolcu taşıyan araçlara ayrılmış özel şeritler.
  • Üretim ve dağıtım, makine öğrenimine dayalı olarak yapılan, gerçek zamanlı kullanımın analitik içgörülerine ve öngörülen talebe dayanmasıyla, elektrik, doğalgaz ve su kaynaklarının daha sürdürülebilir dağıtımı.
  • Sağlık uzmanlarının insanlarla daha kolay ve daha sık etkileşime girmeleri, onlara daha erken tanı koymaları, hizmetleri daha verimli bir şekilde tahsis etmeleri ve topluluklara hastalıkların sık görüldüğü yerler hakkında bilgi vermeleri ve
  • Bir bardak kahve satın almaktan, ehliyetinizi yenilemeye veya kamu kurumlarıyla başka etkileşimlere kadar uzanan bir kapsama sahip, zamanla daha da güvenli ve yaygın hale gelen, gerçek anlamda temassız ve akıllı işlemler.

5G bu hizmetlerin günlük olarak kolaylaştırılması ve erişimlerinin sağlanmasına yönelik bir bant genişliği çözümü sunacak olsa da, veri merkezlerinin yapılandırılması şehre ve ihtiyaca göre değişkenlik gösterecektir. İşleme için bulut erişimine gerek olmadan trafik verilerini sıkıştırabildikleri, küçük veya mini ünite kombinasyonlarını, sokak lambalarının üst kısımları gibi bulut ağlarının ‘ucundaki’ (edge) yerlerde görmenin yanın sıra, daha geniş kapsamlı analiz görevlerini kaldırabilecek daha büyük ve sağlam konumlar görmemiz fazlasıyla muhtemel.

Çeşitli kurulumların birlikte çalışabilme yeteneği, tüm şehirde verimli bağlantı sağlanması adına, durum izleme ve kestirimci bakım ile güçlendirilmiş yüksek düzeyde bir yapay zeka gerektirecektir. Bunun oluşturulması, piyasayı veri merkezi boyutu, yapılandırma ve operasyonel yetkilere yönelik yeni çözümler geliştirmeye itecektir.

Veri merkezlerinin yapımında ve yönetiminde farklılıklar görülecek olsa da, ABB tecrübelerine dayanarak, inovasyonun etkili ve sürdürülebilir olması adına büyük öneme sahip bazı özelliklerin kullanımını önermektedir:

  • Güç yönetimi: İddialı sürdürülebilirlik hedeflerinin yerine getirilebilmesi adına sürekli olarak gelişen güç karışımının çeşitlendirilmesine devam edilecek. Şu anda veri merkezleri, yenilenebilir enerjiyi, satın alma anlaşmaları üzerinden kullanıyor. İleride yerinde yenilenebilir enerji üretimi ya da veri merkezlerinin yerel elektrik şebekelerine tamamen katılımı için “hizmet olarak güç” planları gibi daha doğrudan yöntemlerin kullanılması da mümkün. Çeşitli güç kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılması için, genel bir güç stratejisi kapsamında kullanımın zamanı ve miktarı gibi faktörlerin belirlenmesi adına birçok ölçümün birleştirilmesi gerekiyor. ABB de kullanıcıların fayda ve değer sağlamaları adına güç kullanımı ve denetim özelliklerini, önceden yapılandırılmış dijital API’ların (örneğin ABB’nin alçak gerilimli dijital ünitesi Ekip UP ile) bulunduğu devre kesiciler gibi temel bileşenlere kadar yerleştirmiş durumda.                                                                                                                                                                           
  • İzleme ve bakım: Altyapı taleplerinin artmasıyla birlikte, bileşenlerin bozulmadan önce değiştirilmesi ve/veya tamir edilmeden önce bozulmalarının beklenmesi gibi eski alışkanlıkların yerine yeni stratejiler belirlenmesi gerekecek. Kullanılan akıllı cihazlara “yerleştirilmiş” olan varlık sağlığı göstergesi, operasyonel verimi en üst düzeye çıkaran bir kestirimci bakım programını beraberinde getirecek (örneğin aracınızın yağını birkaç ay geçti diye değil, sürüş geçmişiniz doğrultusunda değiştireceksiniz). Bu yaklaşım aynı zamanda hem rutin veya planlı bakıma gitme masrafını, hem de muayene ve gereksiz arıza sürelerinin neden olduğu masrafları önlüyor. 
  • Yedekleme: Dijital bağlantının en somut avantajlarından biri, akıllı cihazlar arasındaki bağlantılar fiber optik kablo ile yapıldığında hem genişletme hem de sorun gidermenin ne kadar hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleşebileceğidir. Böylece bağlantı sayısı analog bakır bağlantılara göre %90 oranında azaltılabilir ve kurulduğunda kendini tanımlayabilir. Bu da verilerin bulut tabanlı platformlarda depolanabileceği, böylelikle de bir tesisin operasyonel altyapısında herhangi bir kesintinin veri veya analitik kaybına yol açmasının oldukça düşük bir ihtimal olduğu bir sanal yedeklilik veya “ayna” yedekliliği olacağı anlamına gelir.
  • Kriz yönetimi: Acil müdahale araçlarına öncelik verecek şekilde trafik akışını otomatik hale getirmenin yanında; bir yangın veya başka bir afet durumunda insanları en güvenli çıkışa yönlendirebilen, maksimum etki için yoldayken itfaiye aracıyla iletişime geçerek güvenli bir konuma gelmesini sağlayabilen ve belki de itfaiye ekiplerine yangının bileşenlerini ve dumanın zehirliliğini söyleyebilecek bir akıllı bina hayal edin.

Johnson: “Kısacası, 5G teknolojisi, diğer bağlantı çözümleri ve tamamen entegre edilmiş veri merkezleri ağı ile birleştiğinde akıllı şehirler, bir yandan yaşam kalitesini, kamu güvenliğini ve enerji verimliliğini önemli bir ölçüde artırırken, bir yandan da değerli kaynakları korur ve daha iyi bir geleceğe katkıda bulunurlar.”

E-Bülten Kayıt