MTMD Başkanı Murat Suiçmez: “İhracat artık Türkiye ekonomisinin ‘yeni felsefesi’ olmak zorunda”

Mekanik Tesisat Müteahhitleri Derneği ( MTMD ) 9. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Murat Suiçmez, HVAC 360 Haber Portalı’na 2024 yılını değerlendiren açıklamalarda bulundu:
“MTMD olarak, son iki yıllık dönemde global ve iç gelişmeler sebebiyle yarını dahi tahmin etmekte zorlandığımız, öngörülemeyen uzun bir süreç yaşadık. Bu öngörülemezlik maliyet hesapları yapmamızı ve önümüzü görmemizi güçleştirdi.
Bildiğiniz üzere Rusya-Ukrayna savaşının etkileri ile daha zorlu bir sürece girerken, yüksek enflasyon ve finansmana erişimdeki zorluk temel sorunlar olarak karşımıza çıktı.
İnşaat sektörü ile büyük ölçüde senkron olan üye şirketlerimizin envanter verilerine baktığımızda, son sekiz çeyrektir önemli ölçüde bozulma olduğunu görüyoruz.
‘Yeni Normal’ olarak adlandırılan bu dönemde, Türkiye için ihracat artık sadece bir ‘kaldıraç’ olamaz. İhracat, artık ‘içeride sıkıştıkça’ başvurduğumuz bir konu, bir alanda olamaz. Bizce, İhracat artık Türkiye ekonomisinin ‘yeni felsefesi’ olmak zorunda. Türkiye, yeşil, hijyenik, dünya standartlarında, yüksek katma değere dayalı bir üretim başarısıyla, en geç 5 yıl içerisinde ‘dış ticaret fazlası’ veren bir ekonomi olmaya odaklanmak zorunda.
Güçlü sermaye yapısına sahip, gerçek manada ‘ölçek ekonomisi’ni yakalamış, dijital alt yapısını tamamlamış, güvenli (hijyen) üretim koşullarını oluşturmuş, reel bir sektör değişimine odaklanmamız gerekiyor.
Bu koşullar içerisinde üye firmalarımız, ilk aşamada krizin olumsuz etkilerini yönetmeye hedeflenecek, ardından 2025 yılı sonuna kadar sürmesi muhtemel kademeli toparlanma beklentileri çerçevesinde; yeni projeler, tedarik, istihdam ve finansman planlamaları hazırlayacaklardır. Öncelikle karlılıklarını sürdürebilecekleri yeni başa baş noktalarına uyum sağlamak için de mali iyileştirmeler yapacaklardır.
Türkiye’nin ‘yeni nesil’ üretim için gerçekleştirmek zorunda olduğu bu büyük değişim ise, Türkiye’nin yatırım ortamını aralıksız, durmaksınız iyileştirmeye devam etmekten, yatırım ortamını güçlü kılacak reformlara hız verilmesinden geçiyor. Ekonomi, hukuk ve eğitim alanında gerçekleştirilecek reformlarla, bir yandan fiyat istikrarı, finansal istikrar ve makro ekonomik istikrarı sağlayan bir Türkiye; diğer yandan adil, tarafsız ve etkin bir yargı sistemiyle ‘güven’ duyulan Türkiye; bir diğer taraftan ise ‘yeni nesil’ bir ekonomi için yüksek nitelikte insan kıymetlerini yetiştiren bir Türkiye olmak zorundayız.” dedi.