Önümüzdeki 20 Yılda İnşaat Sektöründe Neler Olacak ?
Kuzu Grup Mekanik Grup Şefi Semih ÇALAPKULU, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2018-2080 yıllarına yönelik olarak gerçekleştirdiği“Nüfus ve Konut Araştırması”na göre, Türkiye nüfusunu ve gelecek 20 yılda inşaat sektörünün gelişimini değerlendirdi. ÇALAPKULU, makalesinde; Gelecek 20 yılda inşa edilmesi beklenen 15 Milyon yeni konutta yerli ürün tercih edilmesi durumunda inşaat sektörüne bağlı 189’dan fazla sektörün de güçleneceğine dikkat çekti.
21.yüzyılda insanlık nüfusunun artış ivmesi yükseldi. Popülasyonun sağlıklı artışı, demografik verilerin iyi yorumlanmasıyla sağlanabilecek. Demografi (nüfus bilimi) ile birlikte sosyodemografik yapının incelenmesinde de fayda var.
BM’nin (Birleşmiş Milletler) Dünya Nüfus Tahminleri Raporu’na göre, dünya genelinde 2020 yılında 7,8 milyar olan nüfus, 2030 yılında 8,6 milyara, 2040 yılında 9,3 milyara, 2050 yılında 9,8 milyara ve 2100 yılında 11,2 milyara ulaşacak.
2040 yılına kadar ortalama dünya nüfusunun yıllık %1,1 artması öngörülüyor.( 2020-2040 yıllarında yani 20 sene içinde dünyadaki nüfusun 1.5 Milyar artması bekleniyor )
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ”Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2018 Sonuçları’na göre Türkiye’nin nüfusu, 2018’de bir önceki yıla göre 1 milyon 193 bin 357 kişi artarak 82 milyon 3 bin 882 kişiye ulaştı.Yani 2020 yılının başında, Türkiye’nin nüfusu yaklaşık 83 Milyon oldu.
Türkiye nüfusunun %18,4’ünün ikamet ettiği İstanbul, 15 milyon 67 bin 724 kişiyle en fazla nüfusa sahip il oldu. Bunu sırasıyla 5 milyon 503 bin 985 ile Ankara, 4 milyon 320 bin 519 ile İzmir, 2 milyon 994 bin 521 ile Bursa ve 2 milyon 426 bin 356 ile Antalya izledi. Bayburt ise 82 bin 274 kişiyle en az nüfusa sahip il olarak kayıtlara geçti.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2011 yılına ilişkin Nüfus ve Konut Araştırmasına göre, Türkiye’deki hane sayısı 19 milyon 481 bin 678, ortalama hane halkı büyüklüğü ise 3,8 oldu. 2020 yılında ülkemizde ki yaklaşık hane sayısı ise 23 Milyon olarak hesaplandı. Ortalama hane halkı büyüklüğü ise 3,57 oldu. (Hane Büyüklüğü=Nüfus Sayısı / Hane Sayısı)
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre, stoktaki daire sayısı son 6 yılda 1 milyondan fazla arttı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre, TOKİ tarafından son 20 yılda 888 bin konut inşa edildi.
2000-2020 yılları arasında, yani son 20 senede ülkemizde yaklaşık 10 milyon adet konut üretildi.
Türkiye’de toplam 23 milyon adet hane baz alınarak yapılan incelemelerde ise 0-15 yaşında ki bina sayısı yaklaşık %43,5 oldu.
Kentte yaşam %82 civarında olduğuna göre, kentsel dönüşüm potansiyelinde bekleyen yaklaşık 5 milyon konut stokbulunuyor. ( Kentlerde, 18 milyon 860 bin adet konut mevcuttur. )
Uygun mekanizmalar geliştirdiği taktirde, yenilemesi ( kentsel dönüşüm ) gereken potansiyel 5 milyon konut bulunuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), Türkiye için nüfus projeksiyonları 2018-2080 verileri, önümüzdeki yıllarda inşaat sektörünün yani “Yapı Mekanik Tesisatı”nın nasıl şekil alacağını gösteriyor. Şöyle ki; Türkiye’nin nüfus yapısında son yıllarda meydana gelen değişimler sonucunda ortaya çıkan ihtiyaç ve “Türkiye İstatistik Kurumu Revizyon Politikası” gereğince nüfus projeksiyonları yenilendi. Bu kapsamda, 2017 yılı “Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS)” sonuçları temel alınarak, biri ana senaryo olmak üzere farklı doğurganlık ve göç varsayımlarını içeren üç ayrı senaryoya göre yeni nüfus projeksiyonları üretildi. Bu makalede, demografik göstergelerdeki mevcut eğilimlerin devam edeceği varsayımına dayanan ana senaryo sonuçlarına yer verildi.
Türkiye nüfusunun, 2040 yılında 100 milyonu geçmesi bekleniyor. ( 2020-2040, yılları arasında yani 20 yıl içinde Türkiye nüfusunun 17 Milyon artması bekleniyor. )
Demografik göstergelerdeki mevcut eğilimler devam ettiği sürece 2017 yılı ADNKS sonuçlarına göre 80 milyon 810 bin 525 kişi olan Türkiye nüfusunun, 2023 yılında 86 milyon 907 bin 367 kişiye, 2040 yılında ise 100 milyon 331 bin 233 kişiye ulaşması bekleniyor. Nüfus, 2069 yılına kadar artarak 107 milyon 664 bin 79 kişiyle en yüksek değerine ulaşacak. Bu yıldan itibaren azalışa geçmesi öngörülen ülke nüfusu 2080 yılında 107 milyon 100 bin 904 kişi olacak.
Türkiye’de, 2069 yılından sonra nüfus azalması öngörülüyor.
İstanbul’un nüfusu 2020 yılının ilk çeyreğinde 16 milyon iken, 2040 yılında nüfusun %12,5 artışla yaklaşık 20 milyona ulaşması bekleniyor.
Ancak nüfustaki artışa rağmen 2020, 2021 ve 2022 yıllarında inşaat sektöründe daralma yaşanacağı öngörülüyor. Yatırımcılar ise buna göre pozisyon alıyor.
Ülkemizde 2023 yılında, 2017 yılı ADNKS sonuçlarına kıyasla 68 ilin nüfusu artarken, 13 ilin nüfusu azalacaktır. En yüksek nüfusa sahip ilk beş il sıralamasında ise bir değişiklik olmayacak. Buna göre, 2023 yılında İstanbul 16,3 milyon, Ankara 6,1 milyon, İzmir 4,6 milyon, Bursa 3,2 milyon ve Antalya 2,7 milyon nüfusa sahip olacak.
Ülkemizde yaşam süresi artıyor ve nüfus yaşlanmaya devam ediyor. Nüfusun yaş yapısının önemli bir göstergesi olan orta yaş grubunun 2018 yılında 32, 2023’te 33.5, 2040’da 38.5, 2060’ta 42.3, 2080’de ise 45 olması bekleiyor.
Yaşlı nüfus olarak tanımlanan 65 yaş ve üzerindeki nüfusun oranının 2018 yılında %8.7, 2023’te %10.2, 2040’da %16.3, 2060’ta %22.6 ve 2080’de %25.6 olacağı öngörülüyor.
ÖZETLE;
- Çalışma çağındaki nüfusun oranı 2023’te %67.2, 2040’da %64.4, 2080’de %58.7 olacak.
- Çalışma çağında yer alan 15-64 yaş grubundaki nüfus oranının 2018 yılında %67.8, 2023’te %67.2, 2040’da %64.4, 2060’ta %60.4 ve 2080’de %58.7 olması bekleniyor.
- Çocuk nüfus olarak tanımlanan 0-14 yaş grubundaki nüfusun oranının ise, 2018 yılında %23.5, 2023’te %22.6, 2040’da %19.3, 2060’ta %16.9 ve 2080’de %15.7 olacağı öngörülüyor.
Bu veriler ışığında Türkiye için 2040 yılı değerlendirmesi;
- 2020 yılında ortalama hane halkı büyüklüğü 3,57 iken, 2040 yılında ortalama hane halkı büyüklüğü 3,03’e gerileyecek.
- 2020 yılında 83 milyon olan nüfus, 2040 yılında yaklaşık 100 milyona ulaşacak.
- 2020 yılında 23 milyon olan konut sayısısının 2040 yılında yaklaşık 33 milyon olması öngörülüyor.
- 2020 yılında 23 milyon olan konutun 5 milyonunun 2040 yılına kadar kentsel
- dönüşümden geçirilmesi olmazsa olmaz olarak görülüyor.
SONUÇ:
2040 Türkiye’sinde Yukarıdaki Verileri Göz Önüne Aldığımızda;
2040 Yılına kadar ülkemizde:
10 Milyon yeni konut üretilmesi gerektiğini ve 5 Milyon mevcut konutta kentsel dönüşüme gidilmesi gerektiğini görmekteyiz.
20 SENELİK BU SÜREÇTE İNŞA EDİLECEK 15 MİLYON YENİ KONUTTA YERLİ ÜRÜN TERCİH EDİLMESİ DURUMUNDA, SANAYİMİZ VE BUNUN ALT KOLLARI ÇOK DAHA HIZLI BİR ŞEKİLDE GELİŞECEKTİR.
İnşaat sektörü ne kadar güçlenirse ülke ekonomisi de o kadar dinamik olacak ve büyümeye devam edecektir. “Çünkü inşaat sektörünün 189’dan fazla sektöre doğrudan ya da dolaylı etkisi ve katkısı bulunuyor.”
Devletimizin inşaat sektöründe yerli ürünlerin kullanılması için gerekli teşvikleri sağlamasıyla müteahhitler (yüklenici), yerli ürünler kullanmak konusunda daha şevkli hale gelecek. Bunu yaparken; kredi desteği, vergi desteği, reklam desteği, prim desteği vs. benzeri tür teşviklerle perçinlemiş olacak.
Sanayimizin; katma değeri yüksek, marka değeri yüksek, ileri teknolojili, iktisadi, AR-GE’ye önem veren, nitelikli ürünler üreterek globalde rakipleriyle yarışacak konuma gelmesi de olmazsa olmazlarımız arasında yer alıyor. Bu süreç şüphesiz zor bir süreç olarak bizleri bekliyor. Lakin ülke olarak birçok stratejiler geliştirerek globalde, süper lige çıkmak için elimizden geleni yapmamız gerekiyor.
Gelişmiş toplumlar ağır sanayiden çıkarken bizlerin ağır sanayiye girmesi, aynı zamanda nano teknolojide diğer ülkelerle rekabet edecek stratejileri belirleyip uygun ürünler üretilmesinin, turizm 365 güne yayarak konferans, kültür, din, yaz, tabiat vs. etkin hale getirmeliyiz. Binlerce ana üretim kaleminde uygun argümanları kullanmak gerekiyor.
İbni Haldun derki: “ ÇOĞRAFYA KADERDİR” bulunduğumuz jeopolitik bölgenin, gelişim olarak bizleri muasır medeniyetlere taşıyacağı aşikardır. ( Coğrafya kaderdir; Nerede doğarsan oranın kirine, çerçöpüne batar, oranın suyuyla yıkanır, oranın güneşiyle kavrulursun, oranın iklimi biçimlendirir geleceğini. İBN-İ HALDUN )
Bunun dışında sunulan veriler göz önüne alındığında;
Demografik ve sosyodemografik yapılarındaki dinamizmimizi zamanla kaybetmeye başladığımızı görülüyor.
Nüfusun yaş yapısının önemli bir göstergesi olan ortanca yaşın 2018 yılında 32, 2023’te 33.5, 2040’da 38.5, 2060’ta 42.3, 2080’de ise 45 olması bekleniyor. Bu verileri toplumun hastalığı/virüsü olarak nitelendirmek gerekir. Çünkü yaşlanan bir toplum olduğunun göstergesidir.
2069 yılından sonra ülke nüfusunun azalmaya başlayacak olması ise toplumun yaşlanmasının iki kat artacağı anlamına geliyor. Doğum sayısının ve ölüm sayısının azaldığının göstergesidir. Genç toplum isteyen devletler doğumların, ölüm sayısına göre daha fazla olmasını ister. Genç toplum dinamizm demektir.
Geleceği bizler, çocuklarımızdan emanet aldık. Bizden sonra gelecek çocuklarımız için ülkemizin; demografik ve sosyodemografik yapısını bozmadan istikrarlı yapısını sağlayacak, önlemler almakta fayda var.
Gelecek nesillere etnik, kültürel, gelenek ve göreneklerimizi tam anlamında öğretmemiz hepimiz için bir asli görevdir. Bununla birlikte Türkiye’mizi muasır medeniyetlerin üzerine çıkararak çocuklarımıza daha etkin, zengin, gelişmiş bir ülke bırakmak da olmazsa olmazımızdır.
Pandemi süreciyle; Globaldeki krizi, ülkemizdeki tüm paydaşlarla birlikte fırsata çevirecek birçok argümanlara sahip bir toplum olduğumuzu unutmamak gerekiyor.
O IŞIK GÖRÜNÜYOR… 2040 YILI TÜRKİYE’MİZİN YILI OLACAK. TÜM EMARELER DE BUNU GÖSTERİYOR.
Semih ÇALAPKULU / Makine Mühendisi