Sektörü Bir Araya Getiren Daikin ‘Uzman Günleri’ Devam Ediyor!

İklimlendirme sektörünün lider şirketi Daikin, sektörü bilgilendiren, gelişmeleri paylaşan ve yeni teknolojileri tartışan ‘Uzman Günleri’ etkinliğiyle fark yaratıyor. Pandemi süreciyle birlikte online olarak yapılmaya devam edilen ve ismi “Dijital Uzman Günleri” olarak güncellenen buluşmanın 5’incisi 23 Kasım 2021 günü gerçekleşti. “Mekanik Tesisatta Sürdürülebilirlik ve Yeşil Bina” konusuyla ilgili sunumların yapıldığı, soruların yanıtlandığı etkinliğe; proje tasarımcıları, mekanik taahhüt firmaları, Makine Mühendisleri Odası üyeleri, Daikin bayileri, Daikin çalışanları, paydaşlar, sektör yayım kuruluşları ve konuyla ilgili sektörün tüm aktörleri olmak üzere toplam 112 katılımcı iştirak etti. Dijital olarak gerçekleştirilen önceki buluşmalarda ise “Covid-19 ve Pandemi Etkisi”, “Sürdürülebilirlik”, “İklim Değişikliği ve Yeşil Bina” konuları ele alınmıştı.

Yenilikçi ürünleri ve uygulamalarıyla iklimlendirme sektörüne öncülük eden Daikin, artık geleneksel hale gelen ‘Uzman Günleri’ etkinliğini pandemi sürecinden bu yana dijital olarak gerçekleştirerek sektörün nabzını tutmaya devam ediyor. Konusunun uzmanı referans isimleri yüzlerce katılımcıyla bir araya getiren buluşmalar büyük ilgi görüyor. Sektördeki gelişmeleri, deneyimleri ve bilgileri paylaşmak için en uygun mecralardan biri olarak kabul edilen ve pandemi süreciyle birlikte “Dijital Uzman Günleri” adıyla devam eden etkinlik, her ay online olarak düzenleniyor. Dijital olarak gerçekleştirilen önceki buluşmalarda “Covid-19 ve Pandemi Etkisi”, “Sürdürülebilirlik”, “İklim Değişikliği ve Yeşil Bina” konularından sonra 5’incisi 23 Kasım 2021 günü gerçekleşen etkinliğin konusu ise “Mekanik Tesisatta Sürdürülebilirlik ve Yeşil Bina” oldu. Konuyla ilgili sunumların yapıldığı, soruların yanıtlandığı etkinliğe; proje tasarımcıları, mekanik taahhüt firmaları, Makine Mühendisleri Odası üyeleri, Daikin bayileri, Daikin çalışanları, paydaşlar, sektör yayım kuruluşları ve konuyla ilgili sektörün tüm aktörleri olmak üzere toplam 112 katılımcı iştirak etti. Meriç Sapçı (METTA Mühendislik ve Müşavirlik Tic. Ltd. Şti /TTMD 15. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı ve Covid 19 Teknik Komitesi Başkanı), Cemil Yaman (ERKE Sürdürülebilir Bina Tasarım ve Danışmanlık-Leadership in Energy and Environmental Design Accredited Professional), Andaç Yakut (Yeşil Enerji & Çevre Bölüm Müdürü) ve Özlem Kayacan (Daikin Satış Etkinliği Bölüm Şefi)’nin konuşmacı olarak katıldığı etkinlik, büyük ilgiyle izlendi.

Bir projeci gözüyle yeşil binalar hakkında neler yapıldığı ve tarihsel geçmişi hakkında konuşma yapan Meriç Sapçı,1970’li yıllarda ortaya çıkan petrol krizinin enerji tasarrufu üzerindeki etkilerinden söz ederek enerji tasarrufunun ASHREA 90.1 ve 62.1 standartları açısından tarihsel detaylara yer verdi. İlk defa 1984 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan bir raporda ‘Hasta Bina Sendromu’na yer verildiğini ve 1993 yılında USCB (U.S. Commercial Building) isimli kâr amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşunun çevre bilincini geliştirmek için birtakım fikirler ortaya koyarak sürdürülebilirlik proje tasarım kavramını ortaya çıkardığını belirten Sapçı, “Şimdi bu sürdürülebilirlik içerisinde insan, çevre ve ekonomi var. Yani projeler insan odaklı olacak, çevreye duyarlı olacak ve ekonomi odaklı olacak. Bu üç kümenin kesişimi de sürdürülebilir proje yapısını ortaya koymuştur. Bu fikir sayesinde 2000’li yılların başından itibaren Yeşil Bina sertifikalı binaların bir hayli yapıldığını görüyoruz. Covid-19’un etkisiyle birlikte bundan sonraki süreçte bir paradigma değişiminden bahsedebiliriz. Ekonomi ve enerji tasarrufu odaklı, sürdürülebilir ilkelere uygun proje gelişiminin yanında artık insan sağlığının da dikkat edilmesi gereğini ortaya koyan bir paradigma değişimidir bu.” dedi.

Cemil Yaman ise“Sürdürülebilir Yeşil Binalar ve LEED Sertifikası” konulu sunuşunu gerçekleştirdi. Yeşil binaların sadece düşük enerji kullanan binalar olmadığını, çevre etkilerinin düşük olması nedeniyle ekonomik ve sağlıklı binalar olduğunu belirten Yaman, “Yeşil bina, çevre etkileri azaltılmış, sağlıklı, enerji ve su tasarruflu binalara deniliyor. Birçok bina çeşidi var. Dünyada en çok kullanılan LEED Yeşil Bina derecelendirme sistemidir. Aslında bütün yeşil bina derecelendirme sistemlerinin amacı enerji ve su tasarrufu sağlayan, sağlıklı ve çevre dostu bir bina oluşturmak içindir.” dedi. Daikin’in çevre politikalarının yanı sıra ‘Daikin HVAC-R Sistemleri ile Sürdürülebilir Tasarımlar’ hakkında bilgi veren Andaç Yakut şu bilgileri verdi: “Türkiye’de LEED biraz daha popüler ama Avrupa’da son zamanlarda BREEAM oldukça yaygın hale geldi. Binalardaki ortalama HVAC enerji tüketimi, ofislerde toplam enerjinin yüzde 50’sini, otellerde ise yine toplam enerjinin yüzde 70’ini oluşturuyor. Daikin olarak iklimlendirmeyle ilgili tüm tüketimlere etki edebildiğimiz ve bunlar için ayrı ayrı çözümlerimizin olduğu gibi eksiksiz ürün yelpazemizle tüm ihtiyaçlara toplam çözüm sağlayabiliyoruz. Daikin olarak sertifikasyon sisteminde enerji bölümünde en yüksek puanın alınmasındaki birinci etkenimiz HVAC sistemlerinde enerji verimi çözümlerde dünya lideri oluşumuz. İnverter teknolojisini ilk uygulamaya başlamamız aslında enerji verimliliğinin bir sonucudur. İnverter teknolojisi sayesinde kompresörün dönme frekansını ihtiyaca göre kendi kendine otomatik olarak ayarlıyor ve en yüksek enerji verimliliğini sağlıyor. En yeni inverter teknolojilerini kullandığımız ve mucidi olduğumuz en önemli ürünümüz bizim Daikin VRV sistemleridir. Tam entegre çözümlerde aslında sistemin kalbi VRV dış ünite dediğimiz cihazlardır. Kompakt dış üniteye sahip olduğu için hem yerden tasarruf sağlıyor hem de birçok yüksek teknolojiyi arada kullanarak yüksek enerji verimliliği sağlıyoruz. Yeşil bina sertifika sistemlerinde en yüksek enerji verimliliği puanını almak için VRV ısı geri kazanımlı sistemler tercih edilmektedir. VRT teknolojisi ile yaklaşık yüzde 28 oranında sezonsal verimlilik elde edilebilmektedir. Hem sürdürülebilirlik, hem verimlilik hem de çevreye olan azaltılmış zararlar konusunda R32 soğutucu akışkanın geliştirilmesi bilindiği üzere ilk kez Daikin tarafından gerçekleştirildi ve pazara sunuldu. R32 soğutucu akışkanın en önemli iki özelliği, R410A’ ya göre yüksek enerji verimliliği, küresel ısınmaya çok daha az etki etmesidir. Bunun yanında ozon tabakasına zarar vermemesi, daha az miktarda soğutucu akışkan kullanılması ve bununla birlikte daha küçük dış ünitelerin üretilmesidir. Ayrıca karışım bir gaz olmadığı için geri dönüşümü ve yeniden kullanımı kolaydır. Daikin, Avrupa ve Türkiye’de müşterilerine yardımcı olmak amacıyla birçok BREEAM Yetkili Uzman’a sahiptir. Bu uzmanlar; BREEAM kredilerinin elde edilmesinde, gerekli BREEAM seviyesi için en iyi maliyetle en uygun HVAC tasarımının seçilmesinde, tasarım aşamasından son BREEAM değerlendirmesine A’dan Z’ ye destek vermektedir. HVAC kanıtları sağlamada/BREEAM değerlendirmesi için sunmada yardımcı olmaktadırlar. BREEAM’den de Avrupa’da en çok yetkili uzmana sahip kuruluşun Daikin’dir.”

E-Bülten Kayıt