Şirketler Yüzde 20 ila Yüzde 50 Daha Az Enerji Tüketerek Aynı Üretimi Yapabilir
Enerji tüketimi yüksek sektörlerde üretim yapan şirketler başta olmak üzere, pek çok sanayi kuruluşu temiz enerji yatırımlarına ciddi miktarda kaynak aktarıyor.
Başta çatı tipi güneş enerjisi santralleri olmak üzere temiz ve yenilenebilir kaynaklara yapılan yatırımlar, sanayi kuruluşlarının enerji maliyetlerini azaltırken, aynı başarı enerji verimliliği uygulamalarında görülemiyor.
2030’a kadar tüketim yüzde 16 azalacak
Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, ton eşdeğer petrol (TEP) cinsinden enerji tüketiminin Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya (GSYİH) oranı olarak tanımlanan Enerji Yoğunluğu’nda Türkiye’nin arzu edilen seviyeden uzakta olduğunu vurguladı.
Kalaycı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Ocak ayı içerisinde yayınlanan 2. Enerji Verimliliği Eylem Planı’nda 2024-2030 yılları arasında 20,2 milyar dolar enerji verimliliği yatırımı ve 2024-2030 yılları arasında birincil enerji tüketiminde %16 azalma sağlanması hedeflendiğine dikkat çekti.
Enerji verimliliği potansiyelinin yüzde 32
37,1 MTEP (Milyon ton eş değeri petrol) seviyesine karşılık gelen bu verimlilik hedefinin yakalanması için sanayi kuruluşlarındaki sistemlerde mevcut tüketimi azaltacak yatırımlar yapılmasının önemine işaret eden Alper Kalaycı, ENSİA Kurumsal Üyesi Escon Enerji’nin saha inceleme sonuçlarına göre Türk sanayisindeki enerji verimliliği potansiyelinin yüzde 32 seviyesinde olduğunu belirtti.
Türkiye’nin 51 şehrinde, 14 farklı sektörde, 411 sanayi kuruluşu ve 23 ticari binada yapılan araştırmada, şirketlerin %20 ilâ %50 arasında daha az enerji tüketerek aynı üretimi yapabileceğinin ortaya çıktığını kaydeden Kalaycı, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Kurumsal Üyemiz Escon’un 185’i İSO 500, 69’u İSO İkinci 500 listesinde yer alan şirketlerde yaptığı analizler; atık ısıların geri kazanımı, soğutma, iklimlendirme, pompa, fan gibi yüksek seviyede enerji tüketen sistem ve ekipmanlarda yapılacak modernizasyon ve otomasyon yatırımları ile çok daha yüksek seviyede enerji verimliliği sağlanabileceğini ortaya koyuyor. Bu noktada sağlanacak başarı ülkemizin Enerji Yoğunluğu seviyesinde de çok daha hızlı bir düşüşü beraberinde getirecek. Türkiye’nin temiz enerji yatırımlarında tüm dünyanın alkışladığı başarısını enerji verimliliği alanında sağlaması ve bu alanda çağ atlaması gerektiğine inanıyoruz.”
Alper Kalaycı, Türkiye’nin enerji yoğunluğu seviyesinin son on yılına ilişkin çarpıcı veriler aktardı. Türkiye’de 2013 yılında Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla’ya 1000 Euro’luk katkı sağlamak için 155 kg eşdeğeri petrol tüketilirken, 2023 yılında bu seviyenin ancak 150 kg seviyesine düşürülebildiği bilgisini veren Kalaycı; Danimarka’nın aynı tüketimi 75’ten 58’e, Almanya’nın 123’ten 100’e, Yunanistan’ın 143’ten 124’e, Romanya’nın 232’den 186’ya, Portekiz’in 137’den 119’a düşürmeyi başardığını anımsattı.
Alper Kalaycı, “Hayatımızın vazgeçilmezi olan enerjinin sürekliliği ise doğal kaynakların korunması ve bu kaynaklardan en verimli bir şekilde yararlanılmasına bağlı. Enerji tasarrufuna harcanan her 1 dolar, enerji üretimine harcanan 2 dolardan çok daha fazla değer yaratıyor.” dedi.