“Taşra belediyelerinde yaşanan su kaynaklı zehirlenme vakalarını unutmayalım”
Temiz suya erişim bir insan hakkı olmasına rağmen su altyapısını ve hizmetlerini iyileştirmeyen birçok taşra belediyesi nedeniyle köylerde ve kasabalarda yaşayan birçok insan hâlâ bu haktan mahrum bırakılıyor.
“Suyu yaşam alanlarına güvenle taşımak belediyelerin sorumluluğunda” diyen Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, taşra belediyelerinde yaşanan su yönetimi ve su güvenliği sorununa dikkat çekti.
Temiz suya erişim insanlar için temel bir haktır. Aynı zamanda su, enerji ve endüstri için de vazgeçilmez bir kaynaktır. Su olmadan hayat olmaz. Bu nedenle su kaynaklarını doğru ve güvenli bir şekilde yönetmek hem insan sağlığı hem de ekonomi için büyük önem taşıyor. Bu kapsamda belediyelerin güvenli su teminini öncelikli görev ve sorumlulukları arasında görmeleri gerekiyor.
“Suyu yaşam alanlarına güvenle taşımak belediyelerin sorumluluğunda” diyen Ekomaxi Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yağız, taşra belediyelerinde yaşanan su güvenliği sorununa dikkat çekti:
“2022 yılında Bolu’nun Yuva köyünde sudan zehirlenen 52 kişiyi, zehirlenmenin nedeni olarak gösterilen betonarme su deposunu ve geçmişte yaşanan su kaynaklı zehirlenme vakalarını unutmayalım. Bu durumla mücadele edebilmek için belediyeler tarafından tedarik edilen ve depolanan suyun kalitesinin bozulmaması ve insan sağlığını tehdit edebilecek mikro organizmalar oluşturmayacak şekilde muhafaza edilmesi gerekiyor.
Toplum sağlığı için hayati önem taşıyor
Özellikle taşra belediyeleri tarafından yaygın olarak kullanılan betonarme su depolarının büyükşehir belediyeleri tarafından yaygın olarak kullanılan modüler GRP su depoları ile yenilenmesi toplum sağlığı için hayati önem taşıyor. Çünkü aşırı sıcak ve aşırı soğuk dış ortam şartlarından ve UV ışınlarından etkilenerek, zaman içerisinde; pas, yosun ve bakteri oluşmasına neden olan betonarme su depoları, suyun kimyasal yapısını bozarak, insan sağlığını tehdit ediyor.
Su kayıp kaçak oranları artıyor
Depremler ve sarsıntılar da betonarme su depolarının statik taşıyıcılığını kaybetmesine ve depoda çatlama, sızdırma problemlerinin oluşmasına neden oluyor. Bu istenmeyen durumlar suyun; insan sağlığı için tehdit oluşturmasının yanı sıra kayıp kaçak oranlarını da artırıyor.
Ancak son yıllarda yaşanan zehirlenme vakaları ve depremler, bazı taşra belediyelerinde farkındalık uyandırdı. Su ve Kanalizasyon idareleri, geleneksel su depolama yöntemlerinin bu olumsuz etkilerini önlemek amacıyla; yenilikçi ve çevreci bir teknoloji olan “modüler GRP su depoları”nı tercih etmeye başladı; ancak mevcut renovasyon çalışmaları yeterli değil. Hâlâ taşra belediyelerinin çoğunda betonarme su depoları kullanılıyor” dedi.
Gelişmiş toplumlar da oldukça yaygın olarak kullanılan GRP Kompozit Modüler Su Deposu teknolojisinin suyu, uzun yıllar güvenle depoladığını belirten Osman Yağız, sözlerine şöyle devam etti:
“Su içerisinde; yosun, mantar, bakteri oluşumunu önlüyor”
“Türkiye’de son yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlanan GRP su deposu, yavaş yavaş geleneksel depolama yöntemlerinin yerini almaya başladı. Çünkü GRP su depoları, yüksek mukavemeti ve yalıtım katsayısı ile aşırı sıcak ve aşırı soğuk dış ortam şartlarından etkilenmiyor. GRP panellerin pürüzsüz yüzey yapısı ve cam elyaf içeriği nedeniyle UV ışınlarının geçirgenliği sıfıra yakın olduğu için su içerisinde; yosun, mantar, bakteri oluşumunu önlüyor.
İlk yatırımda yüzde 40 daha tasarruflu
İlk yatırım maliyeti betonarme depolara göre yüzde 40 daha tasarruflu olan GRP modüler su depoları, hızlı kurulum ve devreye alma avantajıyla da belediyelere ve yatırımcı kuruluşlara önemli avantajlar sunuyor. Üstelik 1 m³’ten 10 bin m³’e kadar uygulanabiliyor.
Paneller halinde üretilip, demonte bir şekilde sevk edilen GRP su depoları, kurulumda da büyük avantajlar sağlıyor. GRP su depolarının üretimi ve kurulumu birkaç gün içerisinde yapılırken, betonarme su depolarının kurulum süresi aylar hatta bazı durumlarda yıllarca sürebiliyor. Ayrıca kurulumu yapılan depo, ihtiyaç halinde tekrar demonte edilerek, farklı bir lokasyona taşınabiliyor.
Betonarme depoların ekonomik ömrü ortalama 15-20 yıl iken, dış basınçlara ve etkenlere karşı yüksek mukavemet katsayısına sahip olan GRP depolar, minimum 50 yıl süren ekonomik ömürleri boyunca güvenli su depolama imkânı sunuyor.
Bakım giderlerinden tasarruf sağlıyor
GRP depolar, bakım giderlerinden de tasarruf sağlıyor. Bakım için depolanan suyu tamamen boşaltmak ve genel temizlik yapmak yeterli. Betonarme depolarda ki gibi boya ve izolasyon giderleri olmuyor.
Suyu uluslararası standartlarda depoluyor
GRP su depolarımız ile suyun kalitesini koruduğumuzu, uluslararası sertifikasyon kuruluşları tarafından da belgelendiriyoruz. Bunlardan en önemlisi olan ve dünyada içme suyu kalitesinin ölçüm ve kontrol standartlarını belirleyen WRAS belgesi (Water Regulations Advisory Scheme). Ayrıca kompozit panel ürünlerinde 50 °C’ye kadar WRAS belgesi alan ilk Türk şirketi olma unvanını da taşıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.