8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde MÜKAD ( Mühendis ve Mimar Kadınlar Derneği ) ve Atılım Üniversitesi işbirliğiyle Atılım Üniversitesi’nde düzenlenen ’’Türkiye’nin Mühendis ve Mimar Kadınları Konuşuyor’’ isimli panel, birbirinden değerli panelistleri ağırladı. Atılım Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Elif AYDIN’ın
moderatörlüğünü, üstlendiği panelde; Gen-Tes Mühendislik’den Fatma Çölaşan, Mescioğlu İnşaat’tan Canan Yenel, SGB Mimarık’dan Seçkin Sezer Baydar, Ütarit Bilişim’den Burcu Tüzün ve İmer L-T A.Ş.’den Burcu Uygur Özer konuşmacı olarak yer aldı.
MÜKAD Başkanı Esma Sarıaslan Divrikli, panelde yaptığı açılış konuşmasında derneklerinin işleyişine ilişkin bilgiler vererek genç mühendis ve mimar adayı kadınlara yardımcı olmanın temel hedefleri arasında olduğunu söyledi. Mühendis ve mimar adaylarının çeşitli firmalarda ve sanayide staj imkanı yakalamalarını sağladıklarını belirten Divrikli, ‘Bütün gelirlerimizi eğitim alanında kullanıyoruz. Eğitime destek veriyoruz. Başarılı öğrencilerimizi burs fonumuzla destekliyoruz. Bütün mühendis ve mimar kadınları bir arada toplayarak büyük bir ağ oluşturuyoruz. Hem teknik hem profesyonel anlamda kadınlar birbirlerini desteklesinler istiyoruz’ dedi.
Üniversite ve Sanayi Arasında Köprü Olmaya Çalışıyoruz.
MÜKAD olarak öncelikle üniversitelerde yapılanmaya çalıştıklarını kaydeden MÜKAD Başkanı Divrikli, şunları söyledi:
‘Bazı mühendislik dalları daha çok erkeklerin egemenliğinde çalışılıyor. Bir yerde sayısal eşitliği sağlayamazsanız, olan ve olması muhtemel olan eşitsizlikler ve haksızlıklar vardır. Biz öncelikle bunu giderebilmek için sayısal eşitliği sağlamaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. Genç kızlarımıza ‘mühendis olabilirsiniz ve başarılı olabilirsiniz’ diyoruz. Onları yüreklendirmeye çalışıyoruz. Bu bağlamda üniversite ve sanayi arasında köprü olmaya çalışıyoruz.?
Atılım Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Elif Aydın ise konuşmasında mühendislik mesleğinin toplumun refahını arttıran insanların daha konforlu yaşamasını sağlayan, yapıcı ve yaratıcı bir meslek olduğunu söyledi. Mühendislik mesleğinin bir cinsiyeti olmadığını ifade eden Aydın, ‘Erkekler nasıl başarılı olup yapabiliyorsa, aynı şekilde kadınlar da bu mesleği başarılı bir şekilde icra edebilir. Çocukluktan itibaren yerleşen bir algı söz konusudur. Matematik zekası ve yaratıcılık yeteneği cinsiyete bağlı değildir. Erkek çocukları pozitif bilimlere yatkındır, kız çocukları ise sosyal bilimlere yatkındır algısı, kızların tercihlerini etkiliyor. Mühendislik veya pozitif bilimlere yönlenmesinde bir engel teşkil ediyor. Mühendislikte yüzde 20-25 civarında öğrenci olmasına rağmen iş piyasasına girdikleri zaman bu oran düşüyor’ dedi.
Kayıtlı kadın mühendislerin iş piyasasındaki oranın yüzde 20 olduğunu kaydeden Aydın, bazı mühendislik dallarında ise yüzde 10-10,5 gibi oranlara düştüğünü belirtti:
‘Yüzde 10, çok düşük bir oran olmasına rağmen son 5 yıl içinde bu değerlere ulaşıldı. Son yıllarda mühendislikteki kadın öğrenci sayısı arttı. Buna bağlı olarak çalışan kadın mühendis sayısı da artacaktır. Aile ile ilgili sorumluluklar, iş dünyasındaki kadın sayısını etkilemektedir. Çocuk büyütmek ve evle ilgili sorumluluklar tek başına kadına yüklenmemeli. Ailelerin ve eşlerin bu konularda destek olmaları gerekmektedir. Gerekli destekler verilirse, iş piyasasındaki kadın sayısının her alanda çok daha artacağını düşünüyorum.” dedi.
Panelistlerden Makina Mühendisi Fatma Çölaşan, gençlere, “asla işinizden vazgeçmeyin, kariyer planlarınızdan ödün vermeyin” dedi. Çölaşan, yurt dışında gördüğü çalışma disiplini ve güzel uygulamaları ülkemize de taşımak istediğini belirtti. Yurt dışındaki mühendislik standartlarının ülkemizde de olması için çalıştığını söyleyen Çölaşan, FIDIC yönetim kuruluna seçilen dünyadaki ilk kadın olmasının ve FIDIC’in yüzüncü yılında verilen PRANGEY AWARD ödülünü almanın çok gurur verici olduğunu ve bu ödülün, mesleğine daha sıkı sarılmasını sağlayan dönüm noktalarından biri olduğunu anlattı.
İnşaat Yüksek Mühendisi Canan Yenel ise ‘’bir daha seçme şansım olsa yine mühendis olurdum , mesleğimi hep çok severek ve isteyerek yaptım .’’ dedi. “Kadın yada erkek değil, insan olmak önemlidir” diyen Yenel, gençlerden öncelikle insani değerlere önem vermelerini, planlı ve programlı çalışmanın mutlaka başarıyı getireceğini vurguladı.
Mimar Seçkin Sezer Baydar ise aslında kadın mimar sayısı öğrencilik yıllarından başlayarak çok gibi gözüküyor olsa da özellikle serbest çalışan mimar kadın sayısının az olduğu ve kendisinin de erkek yoğun bir sektörde çalıştığını söyledi. Ev ve iş yaşamını birbirinden ayırmak gerektiğini ve evdeki işleri bir şekilde taşare etmek gerektiğinin altını çizen Baydar, mimarlığın gelişebilmesi için sanat, edebiyat, şiir ve her türlü kültürel etkinliklerin gelişmesi gerektiğini, mimarların bir eser ortaya koyabilmesi için sanattan ve kültürden beslendiğini söyledi.
Elektrik Elektronik mühendisi Burcu Tüzün ise henüz 22 yaşında üniversiteden mezun olduğunda birçok arkadaşının savunma sanayindeki firmalarda çalışmayı tercih ettiğini, ancak kendisinin herkesin gittiği yolu tercih etmeyerek bir gazete ilanından yola çıkarak kendi firmasını kurduğunu , etrafındakilerin başlangıçta ona çok da inanmadıklarını anlattı. Bunun kolay bir yol olmadığını vurgulayan Tüzün, “insan isterse başarır ve ben 25 yıldır başarıyorum.’’ dedi.
Genç panelist Burcu Uygur Özer ise endüstri mühendisi olarak çalışma hayatına aile şirketinde başladığını, kendisini kabul ettirene kadar çok mücadele ettiğini , ama sonunda bunu başardığını ve şu an şirketin pazarlama müdürü olarak görevini yürüttüğünü belirtti. Şirketlerindeki beyaz yakadaki kadın oranının % 45 olmasından dolayı gurur duyduğunu dile getirdi.