“Yeşil Mutakabat’a Uyum İçin Şimdiden Yol Haritamızı Oluşturmalıyız”
Türkiye İMSAD, Avrupa Komisyonu’nun ‘Yeşil Mutabakat’ kapsamında enerji, sanayi, ulaşım ve binalarda enerji verimliliğine yönelik önlemleri içeren ‘Fit for 55’ paketini kabul etmesini ve Türkiye’de ‘Yeşil Mutabakat Çalışma Grubu’ oluşturulmasını değerlendirdi. Yeşil Mutabakat’ın AB ile ticaret yapan tüm ülkeleri ilgilendirdiğini vurgulayan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Yeşil Mutabakat ve sınırda karbon vergisi konusunu artık ülkemizde gündemin en önemli maddelerinden biri olarak görmemiz gerekiyor. Sınırda karbon vergisinin 2026 itibarıyla başlamasının kararlaştırıldığı paketi olumlu değerlendirmeli, AB’nin ticaret ortağı olarak geçiş sürecini iyi yönetmeli, Yeşil Mutabakat’a uyum için şimdiden yol haritamızı oluşturmalıyız” dedi.
Avrupa Komisyonu, AB’nin iklim, enerji, arazi kullanımı, ulaşım ve vergilendirme politikalarını kapsayan Yeşil Mutabakat’ın önemli bir parçası olan ‘Fit for 55’ (Yüzde 55 hedefine uygunluk) teklif paketini 14 Temmuz 2021 tarihinde kabul etti. AB’nin 1990 seviyelerine kıyasla karbon salımını 2030 yılına kadar yüzde 55 oranında azaltma hedefiyle uygulamaya aldığı paket ile önümüzdeki 10 yılda hedeflenen seviyelere ulaşılması, Avrupa’nın 2050 yılına kadar dünyanın iklim açısından nötr ilk kıtası olmasının sağlanması ve Avrupa Yeşil Mutakabatı’nın gerçeğe dönüşmesi amaçlanıyor.
AB’nin yeşil dönüşümü yasal bir boyuta taşıdığını belirten Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, şunları söyledi: “Önemli bir kısmını sınırda karbon düzenlemesinin oluşturduğu ‘Yeşil Mutabakat’ın kapsadığı enerji, sanayi, ulaşım ve binalarda enerji verimliliğine yönelik önlemler, AB ile ticaret yapan tüm ülkeleri direkt ilgilendiriyor. Avrupa Birliği 2011 yılında, Ocak 2020’den itibaren sınırda karbon vergisi uygulanacağını açıklamıştı. Sınırda karbon uygulamasının ilk aşamada çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre ve enerji sanayilerinde 2026’dan itibaren başlayacağının duyurulmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirmeliyiz. Söz konusu tarihte başlayacak bu uygulama ile ülkeler, küresel ve bölgesel ticarette AB’nin ticaret ortağı olarak yoluna devam edecek.
Türkiye’yi üretim üssü olarak düşünürsek, bizim gibi enerji yoğun sektörlerin ağırlıklı olduğu bir ülkede ‘Yeşil Mutabakat’a uyum sağlamamız ve bu süreci iyi yönetmemiz gerekiyor. Bunu bir fırsat olarak değerlendirmek, hazırlıkları son güne bırakmamak adına önümüzdeki 5 yıl için şimdiden yol haritamızı oluşturmalıyız.
Kısa vadeli projeler günümüzde enerjimizin önemli bir kısmını alıyor ancak bilmeliyiz ki, hedeflediğimiz çağdaşlık seviyesine ulaşabilmek ve hak ettiğimiz ileri seviyede yaşayabilmek için geleceğe yatırım yapmalıyız. Bugün sürdürülebilir kalkınmanın önemli bir halkası olan inşaat malzemesi sanayicileri olarak, orta-uzun vadeli projelere daha fazla önem vererek zamanı iyi ve verimli kullanacağımıza inanıyorum.“
‘Yeşil Mutabakat Eylem Planı’ ile önemli bir adım atıldı Ayrıca Türkiye’de, Cumhurbaşkanlığı’nın ‘Yeşil Mutabakat Eylem Planı’na ilişkin genelge yayımlayarak, Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan eylem planının uygulanmasına yönelik Ticaret Bakanlığı ve ilgili diğer bakanlık temsilcilerinin yer aldığı ‘Yeşil Mutabakat Çalışma Grubu’ oluşturmasıyla sürdürülebilir ekonomik büyüme için önemli bir adım atıldığını vurgulayan Tayfun Küçükoğlu, “Türkiye inşaat malzemesi sanayisini temsil eden bir çatı kuruluş olarak bu konuda yapılacak çalışmalar için üstümüze düşen sorumlulukları yerine getirmeye ve kamu temsilcilerine, ihtiyaç duyacakları alanlarda her türlü desteği vermeye hazırız” diye konuştu.