Wavin Teknolojileriyle Daha İyi Bir Kentsel Yaşam Mümkün
Şehirlerde yaşanan büyüme ile birlikte, artan karbon emisyonları başta olmak üzere çevresel zorluklar giderek çoğalıyor. Yeni dünyada karbondan arındırılmış, sürdürülebilir ve esnek kentsel ekosistemler öne çıkarken binalar enerji tüketiminin yüzde 40’ını oluşturuyor. Şehirlerin sorunlarına yanıt verecek çözümler tasarlayan plastik boru sektörünün öncü markası Wavin, geliştirilmiş dijital modelleme araçlarıyla inşaat süreci boyunca zaman ve kaynak ihtiyaçlarının en doğru şekilde tahmin edilmesini, ürün tasarımının geliştirilmesini sağlıyor. Bu sayede daha iyi bir kentsel yaşam için ekonomik ve çevresel faydalar sunuyor.
Şehirler büyüdükçe ve iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele ettikçe, çözümlerin iklime karşı dayanıklı olması gerekliliği daha da zorunlu hale geliyor. Sel, kuraklık, ısıl stres, yeraltı sularının azalması ve yerüstü su kirliliğinin yanı sıra, binaların neden olduğu enerji kullanımı da önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Avrupa’daki enerji kullanımın yüzde 40’ı binalarda gerçekleşirken Avrupa’daki atıkların yüzde 30’u da inşaatlarda oluşuyor. Tamamen dijitalleşme ile bina inşaatlarında yüzde 21’lik tasarruf sağlanacağı öngörülüyor. İnşaat malzemeleri ve dijital alandaki gelişmeler çevre sorunlarını önleyen iyileştirmelere olanak tanıyor. Kentler için kalıcı ve tasarruflu sistemler geliştiren Wavin, beklenen performansları karşılayamayan bugünün binalarını, geliştirilmiş dijital modelleme sayesinde zaman, maliyet ve kaliteli ürün bakımından yepyeni bir çıtaya yükseltiyor.
“Boru sisteminin yüzde 100 doğru bir kurulumla gerçekleşmesini sağlıyoruz”
İnşaat ve altyapı sektörünün lider oyuncusu Wavin, kentleşmenin neden olduğu sorunlara katkı sağlayan çözümleriyle öne çıkıyor.
Daha iyi bir bina performası için Wavin yaklaşımına dikkat çeken Wavin Türkiye Genel Müdürü Fatih Asal, ‘Daha iyi bina performansı gerçekten ne anlama geliyor?’ sorusunu şu şekilde yanıtlıyor: “Wavin için BIM (Yapı Bilgi Modellemesi), verimli bir bina süreci sağlamak ve mekâna göre özelleştirilmiş yerden ısıtma gibi çözümlerin prefabrikasyonu anlamına geliyor. Aynı zamanda enerji tasarruflu ısıtma, soğutma, havalandırma ve gürültü önleme yoluyla daha fazla konfor sağlamaya tekabül ediyor. Şaşırtıcı bir şekilde, günümüzde kullanılan mevcut dijital modelleme araçları, gerçekçi üretilemeyen veya kurulamayan bir proje tasarlamanıza neden olabiliyor. Örnek olarak gerçekte olmayan bir açıyla çizilen bir boruyu düşünebilirsiniz. Bunun gibi tutarsız yazılım tasarımları, son dakika spesifikasyon değişikliklerine, hatalara, proje gecikmelerine ve maliyet aşımlarına yol açıyor. Akıllı asistan özelliği sunan BIM, bir boru sisteminin yüzde 100 doğru bir kurulumla gerçekleşmesini sağlıyor.”
“Mimarların benzer fikirlere sahip şirketlerle çalışması önemli”
Mimarların yenilikçi, kalıcı bina çözümleri sunmadaki rolüne değinen Wavin Türkiye Genel Müdürü Fatih Asal konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mimarların benzer fikirlere sahip şirketlerle birlikte çalışması geleceğe yönelik kritik adımların başında geliyor. Örnek vermem gerekirse, Duzan Doepel ve şirketi DoepelStrijkers gibi mimarlar bunu çok iyi kavramış durumdalar. Yenilikçi mimarlardan oluşan ekibi, enerji ve karbon tüketimini azaltmak için yaşam döngüsü maliyet analizini kullanırken insanların sağlığı ve zindeliğini desteklemek için ortamlar tasarlıyor. Öte yandan değinmek istediğim bir diğer önemli konu da dünyadaki enerji toplamının yüzde 40’ının binalarda kullanılıyor olması. Bu durumda konut sakinlerinin istedikleri konforu sağlamak adına enerji açısından en verimli çözümleri seçmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bir binanın enerji performansını optimize etmesi için tercih edilecek yerden ısıtma sisteminin önemli bir role sahip olduğunu söyleyebilirim. Yerden ısıtma, ısıyı daha dengeli dağıtırken, enerji tüketimini azaltıyor.”